Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

448 syf.
8/10 puan verdi
Kamran, senden nefret ediyorum!
-Dikkat spoiler içerir- Geleneksel Türk örf ve adetleri, kitabın yazıldığı dönemin şartlarının Feride'yi içinde bıraktığı durum ve kitabın mutlu sonla bitmesine karşılık beni mutlu etmemesi sebebiyle kimi zaman rahatsız olarak okuduğum kitabın eleştiri dolu yorumuna başlamak üzereyim. Bu kitabı çok sevdiğinizi biliyor, yazdıklarımın sizi üzeceğini tahmin ediyorum. Başka bir aldatma vakası daha... Feride, evlenmelerine ramak kala, kuzeni olan nişanlısının onu aldattığını öğrenmesiyle, gururlu birinin yapacağı gibi nişanlısını terk eder. Ve terk edişinin ulvi bir amaca hizmet etmesi için Anadolu'da öğretmenlik yapmaya başlar... Türk edebiyatının eski dönem eserlerinde, aile içinden biriyle evlenmek bir klişedir. Bunun sebebi kızların, kapalı bir çevrede büyütülmesi, diğer erkeklerle iletişiminin sosyal baskı sebebiyle engellenmesi ve oldukça küçük yaşta yani henüz "gözü açılmamışken" evlendirilmesidir. Birlikte büyüdüğü kuzenlerine "aşık" olmaları ve daima onlarla evlenmek istemeleri yalnızca beni rahatsız ediyor olamaz. Beklentimin doğurduğu hayal kırıklığı... Kitaba okumadığım zamanlar aldığım kırık dökük spoilerlar sebebiyle, Feride'nin oldukça idealist bir kız olduğunu ve başından beri Anadolu'yu içinden bulunduğu durumdan kurtarmayı amaçlayan ve bu amaç uğruna yanıp tutuşan bir karakter olduğunu tasavvur etmiştim. Oysa Feride'nin serüveni, nişanlısından ve nişanlısının yaşadığı İstanbul'dan kaçmak istemesiyle başlar ve böylece yolu Anadolu'ya düşer. Zaman zaman Feride'nin de kitaptaki diğer tüm öğretmenler gibi İstanbul'da çalışmak ve orada rahat etmek istediğini fakat mecburiyetinin buna el vermediğini görürüz. Diğer bir hayal kırıklığı... Yine aldığım spoilerlar sebebiyle, Feride'nin Anadolu'nun ücra bir okuluna düştüğü ve yıllar içinde orayı güzelleştirip köy halkı tarafından çok sevildiğini, yetiştirdiği öğrencilerle memlekete ışık tuttuğunu, namının bütün memlekete yayıldığını düşünmüştüm. Kısaca bir öğretmenin başarı hikayesini okuyacağımı düşünmüştüm. Oysa Feride gerek bürokratik bazı hileler sebebiyle gerek "adının çıkması" sebebiyle devamlı yer değiştirmek zorunda kalıyor. Adının çıkması... Beni rahatsız bir okuma sürecine iten diğer bir neden... Genç, güzel ve yalnız bir kadın olan Feride'nin görev için gittiği yerlerde, giyimi kuşamı, hal ve tavırları sebebiyle, erkekler tarafından ayrı kadınlar tarafından ayrı rahatsız edildiğini okuyoruz kitap boyunca. Devamlı lakaplar takılıyor ona ve bu rahatsız edici tutumlar zaman zaman taciz boyutuna ulaşıyor. Böylece kitap boyunca genç ve güzel kadınların yalnız başına, ulvi bir amaç doğrultusunda dahi olsa Anadolu'da tutunamayacağı işleniyor şuuraltımıza. Nitekim Feride de pes ediyor ve bir gün istemeyerek de olsa istifasını veriyor... Bir diğer konu... Feride babası yaşındaki bir adamla bir dostluk tesis ediyor ve Hayrullah ismindeki bu karakter Feride'yi evine alarak himaye etmeye başlıyor. Bir dedikodu yuvası olan Anadolu'nun karanlık yüzünde bu durum da elbette hoş karşılanmıyor. Ve buldukları çözüm "Madem aynı evde yaşıyoruz ve bu durum örf ve adetlerimize ters geliyor, o zaman şeriatın hükümlerine uyar ve aramızda nikah akdi yaparız." şeklinde oluyor. Yani Feride ve babası yerine koyduğu adam, kağıt üzerinde de olsa evleniyorlar. Toplum baskısından kaçmak için yanlışı yanlışla telafi etmeye çalışıyorlar. Toplumsal ahlakı korumayı amaçlayarak bireysel ahlakı çöküntüye uğratıyorlar. Ve bu beni inanılmaz rahatsız ediyor. Son olarak... Feride kendisini aldatan nişanlısından yıllarca köşe bucak kaçtıktan sonra yanına dönmek zorunda kalıyor ve bu sefer bizzat nişanlısının ağzından aldatıldığını öğreniyor. Ama buna rağmen kitap iki büyük aşığın evlenmeleriyle sözüm ona mutlu bir şekilde bitiyor. Peyami Safa'nın Canan isimli bir kitabı vardı, okuyanlar hatırlayacaktır. Canan kocası tarafından aldatıldığı halde çevresi tarafından kocasını elinde tutamadığı için suçlanmakta ve kocasını tekrar kazanabilmesi için kendisine tavsiyeler verilmektedir. Feride de aynı şekilde aldatıldığı halde çevresi tarafından nişanlısı ile tekrar bir araya getirilmeye çalışılmaktadır. Nitekim bir araya gelmişlerdir de. Bunun benim nazarımda mutlu son olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira bana göre aldatılmanın olduğu bir ilişki sağlam temeller üzerine kurulamayacaktır... Aslında eleştirdiğim öncelikli olarak yazar değildir. Zira yazar, toplum gerçeklerine ışık tutan bir aracıdan başka bir şey değildir. Benim eleştirdiğim bu toplumun bizatihi kendisidir. Bu yoz toplumun, ahlaki öğretilerin yanlış şekillendiği toplumun, kadınlar üzerinde sistematik olarak baskı kuran toplumun kendisidir. Yazarlar bu gerçeklikleri kitap vasıtasıyla bizlere sunarken yanlışları eleştirmeli, karanlıkları aydınlığa çıkarmalıdırlar. İşte yazarı eleştirdiğim nokta budur. Kitap oldukça akıcı kolay okunan bir Kitaptı bu sebeple özellikle kitap okumaya yeni başlayanlar için tavsiye edilebilir vasıftadır. Fakat bir edebiyat şöleni gördüğümü söyleyemem. Bana sorarsanız aynı yazarın Acımak isimli kitabı çok da iyi bir edebi üründür. Yine de bunca eleştiriye rağmen benden 8 puanı da almıştır. Kitabı birçok kişinin okuduğunu bildiğim için spoiler vermekten kaçınmadım. Kitabı okuyanlarınızla kitap üzerine konuşmayı ve değindiğim noktalarda sizin de rahatsız olup olmadığınızı bilmeyi çok isterim. Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız mutlu olacağım. Herkese iyi okumalar dilerim :)
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,1bin okunma
··
2 artı 1'leme
·
4.242 görüntüleme
Miss Nobody okurunun profil resmi
Reşat Nuri Güntekin için, iktidar yanlısı olduğu ve kitaplarının kiminde para karşılığında iktidarı övdüğü ve tarihi çarpıtarak yansıttığı iddia ediliyor. Edebiyat araştırmacıları bir bilgi sahibiyse bu konuda beni aydınlatsın.
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.