Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
144 sayfalık muhteşem bir eser :) Bir garip varlık insan dediğin... Hepimiz en az parmak izlerimiz kadar bir tek kendimize benziyoruz ve diğer bütün insanlardan bir dolu hususiyetimizle farklıyız. Kalbiyle, kafasıyla, tecrübesiyle, yorumuyla, rengiyle, kokusuyla, suretiyle her insan biricik ve bir tek kendisinin benzeri. Gözlerin gözlere değmediği zamanlarda bile, göz açıları birbirine paralel olanların baktıkları yerlerdeki, görünen aynı olmayabilirdi,Aynı açıdan baksalar da aynı acıda buluşamamalarından hissedemiyorlardı birbirlerini. Küçük kalplerin içine gerçekleri sokamadığımızdan büyüdüklerinde Hayalci, Gerçeklerle bir bağı olmayan, sadece düşünebilen ve devamını getiremeyen nesiller olarak yetişiyorlardı. Batman, Süperman, Örümcek adam gibi kahraman saydıklarımızla büyüdük hep. Büyüdük ama büyümek denirse buna. Biz gerçeklerin içinde olamadıkça hayallerle doldurdular kalplerimizi. Yüzünü kapatmanın kahramanlık değilde, yüzüne bakmanın Lüzumsuzluğu algısını hiç fark edemedik. Hep bir bekleme peşinde olup bir gün bir kahraman gelecek ve bizi kurtaracak hayalleri ile büyüdük. Halbuki ne kahramanlarımız vardı bizim. Beyaz kağıdın üstüne çizilenin aksine. Dünya dediğimiz kara parçasının üstüne çizilmiş. Tarih yazmış. Gittikleri her yere, Şeref,şan, Kahramanlık taşımız Ecdadımız. 50 yıl öncesine kadar olmayan çizgi kahramanlardan çok daha önce var olan ecdadımızın hayallere sığmayan kahramanlıklarını anlatmış olsaydık. Beklediğimiz Fatihler, Yavuzlar,Alparslanlar büyütürdük. Daha 21 Yaşında onlarca padişahın hayallerini süsleyen İstanbul’u feth etmiş bir padişahın nesillerinden bahsediyoruz. 8 yıl Tahtta kalıp 8 yılını da at sırtında seferden sefere koşan bir Kahraman Yavuzdan bahsediyoruz. Bu yanlışlarda bizden önceki nesillerin hata payını görecek ve bizden sonrakiler bu hataya düşmesin diye elimizden geleni yapacağız. Din anlatacağım diye insanları dinden çıkaran akademisyen de, rüşvet yiyen bürokrat da, ulvi mirasımıza kasteden siyasetçi de, toprağına yabancı aydın da, rating için her türlü ahlaksızlığı caiz gören müptezel de, hayvanlara zulmeden hayvan da bizim içimizden çıktı. Biz yaşarken oldu bütün bunlar. Bir siyasetçi gelip düzeltmeyecek Türkiye’yi, bir akademisyen çıkıp hakkını iade etmeyecek hakikatin, bir yazar yazdığı kitapla yeni baştan örmeyecek gökkubemizi; bilakis biz iyiyi bilip güzele meftun olarak doğrunun uğrunda can verecek erdeme erişebilirsek, içimizden çıkan siyasetçi düzgün olacak, entelektüel gâvur olmayacak, patron Allah’tan korkacak, müteahhit vebal diyecek, öğretmen ibadet eder gibi anlatacak dersi, doktor hastasını emanet bilecek, hakim istikbali pahasına savunacak adaleti, insan insan olacak. Biri gelip de her şeyi yeniden güzel ve doğru etsin değil yani,ben güzel ve doğru olmazsam gelmeyecek hiç kimse ve güzel olmayacak hiç bir zaman hiç bir şey! Birazcık kitaba değinecek olursak. Geçmişten geleceğe uzun soluklu olarak bakmış Serdar Tuncer. Neyi eksik yaptık neyi anlayamadık nerede yanlışımız vardı, neden her seferinde düzeltmeden yolumuza devam ettik ? İnsanız hata yaparız demeden hepsini tek tek inceleyip ortaya bırakmış. Dostluğun ne demek olduğunu, Kul olmanın şuurunu, Hatadan dönmenin mükafatını, Bugün var olmuşların yarın yok olacaklarını, Dünyada bırakacaklarının ahirette ne kadar çok işe yarayacakları. Müslümanım derken ne kadar Müslüman olduğumuzun, hakkını vererek Müslümanlık yapıp yapmadığımızı hepsini en ince ayrıntısına kadar incelemede bulunmuş. Bütün bu sorun taşlarını dökmüş yol ortasına ayağımıza takılanların en çok bunlar olduğunu okuduğumuzda bir kez daha görüyoruz ki. Birinin ayağına takılmasın diye kenara atmak yerine hep üstünden geçmişiz. İnsan olmanın şuurunu, hataları görüp düzeltmek için çaba sarf etmek yerine görmezden gelerek kör kalmışız bunlara. Bir yunus değildik belkide. Hanemize getirdiklerimiz eğri kendimiz doğru gibi görünmekteydik. Ama düzeltmek için hala vaktimiz var ve hala ayaklarımız, altına gireceğimiz toprağın üstüne basmakta.Geç kalanların keşkelerine daha varken, keşke dememek için kendimize kendimizden başlayarak hatalarımızı kusurlarımızı görerek Doğru insan,Gerçek Müslüman olabilmenin şuuruna dalalım. Bir gün herşeye geç kalacağız. Ama en azından Geç kalana kadar herşeye erken varalım…
Hiçbir Zaman Hiçbir Şey
Hiçbir Zaman Hiçbir ŞeySerdar Tuncer · Profil kitap · 20191,604 okunma
·
418 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.