Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

218 syf.
8/10 puan verdi
Eserin en ilginç yönü, anlattığı aşk değil, hayal dünyasında yaşayan, yalnız ve kendini sosyal hayattan soyutlamış gencin, bu aşk ile kaçırdıklarını fark etmesi, gerçek hayat-hayal dünyası karşılaştırması yaparak, bilinçli olarak tercih ettiği hayal dünyasının tahlilini yapmış olmasıdır. Bu tahlilde kahramanımız şunları der: “…şimdiye kadar yaşadığım hayatın kendisi bir suç, günahtan başka bir şey değilmiş… Ama öyle zamanlar oluyor ki, acı ve çaresizlik içinde, neredeyse… İşte öyle zamanlarda, ölünceye kadar gerçek bir hayatın bana nasip olmayacağını zannediyor, gerçek hayatla olan ilişkimi tamamıyla yitirdiğimi hissediyor ve kendimi Tanrı’nın ve insanların sevgisinden mahrum kalmış kötü bir adam olarak görüyorum. Çünkü hayal aleminde geçirdiğim gecelerin sarhoşluğundan bir an olsun ayılmak o kadar dayanılmaz oluyor ki! Aynı zamanda, etrafımı saran insan selinin çıkardığı gürültü patırtıyı duyuyor, benim gibi rüyada olmayanların nasıl yaşadıklarını görüyorum. Ve o zaman farkına varıyorum ki, onların hayatları uydurma değil, onların hayatları benim hayallerim gibi birden paramparça olup gitmiyor. Bilâkis, hayatları her gün yenileniyor, renkleniyor; bir saatleri bir saatlerine uymuyor. Bir de benim gibi zavallı hayalperestin hayatına bak! Öldüresiye monoton; gölgelerin, hayallerin, uydurma düşüncelerin esiri bir hayat… İşin en acısı, en sonunda hayal alemi de o çok güvendiğimiz, bitimsiz sandığımız alem yavaş yavaş yorgun düşmeye, eski canlılığını yitirmeye başlıyor. Bütün rüyalarımızı üstüne kurduğumuz düşünceler eskimeye başlayıp yerine yenilerini de koymayınca, hayâl âlemi de yıkılıp yerle bir oluyor.” Bunların farkında olan kahraman, tüm bu hayal dünyasının sebebini de açıklar bize. Sebep, yaşayabileceği tek hayatın hayal alemi olmasıdır, yalnızdır, ama gerçek hayatın o kadar uzağındadır ki, bu hayal alemini, işe yaramasa da, devam ettirmek zorundadır. Tutunacak birine ihtiyacı vardır. Dostoyevski, diğer romanlara da bakış atarak bunların etkilerini kör nine ağzından “Ahlaka uygun kitaplar mı bunlar? Eğer ahlak bozucu kitaplarsa asla okumana izin vermem!…” şeklinde dile getirerek romanları ahlâki olan ve olmayan şeklinde iki kısma ayırır ve romanlardan ne gibi kötülük öğrenilebileceğini “Bin bir türlü şeytanlık yavrum… Delikanlıların genç ve terbiyeli kızları nasıl baştan çıkardıklarını, evlenme vaadiyle kandırıp zevklerini aldıktan sonra sokak ortasında nasıl bıraktıklarını, böyle bir macerayla baba evini de terk etmiş genç kızların sonunda nasıl mahvolup gittiklerini. Ben bu çeşit bir sürü kitap okudum kızım, bilirim… Hem bu kötülükleri kitaplar o kadar heyecanlı ve tatlı anlatır ki, ben gece demez gündüz demez gizlice okurdum… Onun için aklında olsun, Nastenka, bu çeşit kitaplardan uzak dur.” cümleleriyle dile getirir ve bu bakış açısıyla ahlaki olmayan romanlara olan bakışını da dile getirmiş olur. Genç kızlar, ahlaki olmayan romanları okumamalıdır ancak nineye, genç kızlığında bunları okuduğunu söyleterek, aslında bu tarz romanların dahi insana bir bakış açısı kazandıracağını da göstermiş olur. * Genç kızın reddedildiğini düşündüğü zaman, aşka ve ayrılığa yönelik yaptığı tespitlerse, insan doğasına tutulmuş ayna gibidir. Bu tespitlerde şunlar söylenir: “Sakın beni hoppa, maymun iştahlı bir kız sanmayın. Öyle çabucak unutacak veya ihanet edecek biri değilim. Onu bütün bir sene boyunca sevdim. Ve Tanrı şahidimdir, bir kere olsun ona ihanet etmedim. Böyle bir şey aklımdan geçmemiştir. Oysa o bütün bunları küçümsedi, ayaklar altına aldı. Duygularımla alay etti. Madem öyle, güle güle!… Bunları söyleyen; Nastenka, söylediği sözlerin üzerinden çok vakit geçmeden, eski sevgilisini gördüğü anda onun kollarına koşar; gönderdiği mektupta, sevdiklerimiz kalplerimizi kırsalar dahi onlara uzun zaman dargın kalamayız; ve unutmayın, siz de beni seviyorsunuz, diyerek. Beyaz Gecelerin; griye ve siyaha çevrilmesi ile hayatımıza bakışımızda, gördüğümüz her şeyde psikolojik halimizin nasıl etkili olduğunun göstergesidir ve bu kısım, çok başarılı bir tahlil olarak karşımıza çıkar Sonuç olarak, hikaye başladığı noktada biter. “Ömrü boyunca, yalnızca bir an için, senin kalbine yakın olmak için mi yaratılmıştı?”
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,9bin okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.