Her Duyduğuna, Her Okuduğuna, Her Gördüğüne İnanma
Bir içerikle, bir sesle, bir görselle karşılaşmamız onların doğru oldukları anlamına gelmiyor. Bilerek ya da bilmeyerek insanlar kendi gerçeklerini yansıtıyorlar. Ve yansıttıkları gerçek kısmen doğru, bütüne yakın yanlış ya da tamamıyla çarpıtılmış olabilir. Hepsinin yanında yanlış bilgiyi doğruymuş gibi yansıtma çabaları teknoloji sayesinde daha etkili bir hale geldi. Sorgulayan, araştıran bir insan bile doğru bilgiye ulaşmakta zorlanıyor. Çok bilgiye ulaşmanın kolay, doğru bilgiye ulaşmanın zor olduğu bu dönemde öncelikle bizlere düşen her duyduğuna, her okuduğuna ve her gördüğüne inanmamak. Sonrasında ise yapılması gereken araştırmak ve kesin bir gerçeklik bulduysa kabul etmek. Şüphenin yer ettiği gerçeklikler var ise o gerçekliklere şüphe ile yaklaşmaya devam etmek gerekiyor. En azından kesin yargılar ya da durumlar gibi algılamazsak kişisel yaşamlarımızda daha az yanlışa düşeriz. Daha az yanlışa düşmekte daha iyi bir hayat yaşamamız için önemli bir basamaktır.
Olumlama: Bir içerikle, bir sesle, bir görselle karşılaştığımda onları sorguluyor ve araştırmayı seçiyorum. Böylece daha az yanlışa düşüp daha iyi bir hayat yaşama şansı tanıyorum kendime.
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.