Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Daha önce sözü geçen açılış sahnesinde, görsel temsilin feminist bir retorik yaratmak üzere nasıl kullanılabileceğini görmüş­tük. Bu ihtimali aklımın bir köşesinde tutarak, kadın ile görsellik arasında kurulan geleneksel bağ etrafında yoğunlaşan bir dizi sahneye dönmek ve burada görsel aşırılığın nasıl işlediğini değerlendirmek istiyorum. Bir erkek ressama ya da kameraya poz veren çıplak bir kadın imgesi, nasıl olur da sanat ve sinemada dişi nünün dönüştüğü stereotipi bozabilir? Jasmin'in erkek bir ressama poz verdiği Bağdat Kafe'de durumun tam da böyle olduğunu kanıtlamak istiyorum. Sıradaki kı­sımda bu geleneksel sahnenin nasıl altüst edildiğini ve bakma yapı­larının nasıl tahrif edildiğini inceleyeceğim. Jasmin'in poz verdiği sahneler Bağdat Kafe'nin ikinci yarısında yer alır. Bu sahneler, Bağ­dat Kafe sakinlerinin jasmin'i küçük topluluklarının içine kabul edişlerini anlatan uzun bir sekansın parçalarını oluşturur. 'Hollywo- od'lu hayli antika ama nazik, oldukça yaşlı bir adam olan Rudi Cox, Jasmin'in yüzünden çok etkilenir. Birkaç çekimde jasmin'in yüzüne vuran belirgin ışık oyunları vardır. tık önce lambadan yansıyan altın renkli bir ışık başının etrafında hale oluşturur, ardından güneş ışınları Jasmin'i sanki ışıyan kendiymiş gibi aydınlatır. Bu büyüye kapılan Rudi, Jasmin'den resmini yapmak için izin ister. Burada imgenin aşırılığı, ışık oyunları sayesinde sağlanmıştır ve yarattığı etki tıpkı Batı resminin temel sahnesi gibi cezbedicidir.
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.