Ebu Zer, Emevilerin bolluk ve sefahat içerisinde yaşadıklarını ve Müslümanların mallarını çarçur ettiklerini müşahede edince buna itiraz etmiş ve Emevilerin "mal Allah'ın malıdır" dediklerini görmüştür. Bunun üzerine Ebu Zer Emevileri şiddetle eleştirmiş ve ünlü "mal Müslümanların malıdır" teorisini ortaya atmıştır. Emeviler ise buna karşılık mutlak ilahi cebr nazariyesini öne sürerek, idari hakimiyetlerini ve beytü'l-mal'ı ellerinde bulundurmalarını ilahi kaderin bir tecellisi olarak öne sürdüler.