Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşegül Gül

Ayşegül Gül
@Fecr_isadik
“Zamanın ters, sohbetin faydasız, herkesin bezgin ve her başın bir ağrı taşıdığını görünce, evime kapanıp haysiyetimi korudum.”
Sabitlenmiş gönderi
Ateşi aşkınla yandım nur imanım Ali Ali Kevseri lütfundur ancak derde dermanım Ali Ali Aç nikabın merhamet kıl tende cananım Ali Ali Her dü alemde penahım mahı tabanım Ali Ali Mevlam Ali canım cananım Ali Ali Kurban Ali Hayran Ali Hak ile kaimsin elhak şiri Yezdan'ım Ali Ali Her taraf nurunla doldu şemsi rahşanım Ali Ali La feta illa Ali Ali Ali La seyfe illa Zülfikara La feta illa Ali Ali La seyfe illa Zülfikara
Reklam
"Hayat beni sıkıyor..."dedi. "Her şey beni sıkıyor. Mektep, profesörler, dersler, arkadaşlar... Hele kızlar... Hepsi beni sıkıyor... Hem de kusturacak kadar..."
Sayfa 10 - Doğan KitapKitabı okuyor
Ayşegül Gül
Bir kitabı okumaya başladı
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 171bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ayşegül Gül
Bir kitabı okumayı düşünüyor
İslam
İslamFazlur Rahman
8.6/10 · 114 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
39 günde okudu
Nadir Fikirler
Nadir FikirlerYüksel Macit
0/10 · 1 okunma
Reklam
Adalet ancak güçlerin dengesinden doğar. Zayıflar bir önderin etrafında birleşerek güç elde edebilir.
Devlet, halkın dini ihtiyaçlarını gözetir, ancak devletin dinlere ve mezheplere tarafsız bakması ve aralarında çatışma çıkmaması için tedbirler alması gerekir. Bu cümleden olarak devletin mezhepler üstü akılcı, geniş düşünen insanlar yetiştirmesi gerekir ki vaziyete hakim olup onlara bazı görüş ayrılıklarının normal olduğunu, ihtilafların derinleştirilerek çatışmaya götürülmesinin tarafların faydasına olmadığını anlatabilsinler. Devlet anlayışı bütün dini gruplar üstünde olmalıdır. Yoksa her grup devleti ele geçirmeye çalışır ki devlet birinden kurtulurken, diğerinin eline geçer.
Eğer bir kişi şu andaki sosyal ilişkilerinin çıkmaza girmesine, seçtiği hayat tarzının neden olduğunu ve bunun da değiştirilemez bir kanun olmadığını anlarsa, karşılaşacağı problemlere daha bir gayretle göğüs gerer ve onlara eskisi gibi teslim olmaz.
Yüce Allah, serveti insanlara toplamaları için vermedi; aksine işletmek için ve aralarında döndürüp solaştırmak için verdi. Parayı toplamak ve stok etmek Allah'ın kullarını mahrum bırakmakla aynıdır.
Reklam
Alimler ve arifler, dünya hayatı içerisinde bulunduğu müddetçe insanoğlunun manevi lezzetleri olduğu gibi tadamadığına inanmaktadırlar. Başka bir ifadeyle, insanın kendi nefsine (vücuduna) olan düşkünlüğü kendisi için bir tehdit oluşturmaktadır. İnsanın, gereği gibi manevi zevkleri idrak edebilmesi için, kendini "kendiyle uğraşma" bağından (kendinin sevdalısı olma esaretinden) kurtarması gerekir. İnsan ancak öldükten sonra "ruhunun bedenine olan sevdalılığından" kendini kurtararak, kendine dönme imkanı bulacaktır. Dünyada manevi yönden değerli bir şeyler kazanmışsa, kendine döndükten (öldükten) sonra, (dünyada iken ) tatması mümkün olmayan lezzetleri tadacaktır.
Âlemin hayatını ve düzenini üstlenen bir güç vardır. Güneş yıldızlar, ay ve yer, her biri kendi görevini yapıyor. Onların tümü bir güç hükmüne tâbidirler. İşte Kur'an, o güç ve kudretin adını Melâike (melekler) koymuştur.
Allah'ın emri gereği ve ilahi irade doğrultusunda, bu alemin tedbiri (yönetimi) meleklere bırakılmıştır. Âlem ki bir tabiat âlemidir; kendi zatında hedefi idrak eden şuur, nizam ve bunun gibi şeylere sahiptir. Yüce Allah o güçlerden melek diye tabir ediyor.
1.470 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.