Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşegül Gül

Ayşegül Gül
@Fecr_isadik
“Zamanın ters, sohbetin faydasız, herkesin bezgin ve her başın bir ağrı taşıdığını görünce, evime kapanıp haysiyetimi korudum.”
"Hayat beni sıkıyor..."dedi. "Her şey beni sıkıyor. Mektep, profesörler, dersler, arkadaşlar... Hele kızlar... Hepsi beni sıkıyor... Hem de kusturacak kadar..."
Sayfa 10 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Adalet ancak güçlerin dengesinden doğar. Zayıflar bir önderin etrafında birleşerek güç elde edebilir.
Devlet, halkın dini ihtiyaçlarını gözetir, ancak devletin dinlere ve mezheplere tarafsız bakması ve aralarında çatışma çıkmaması için tedbirler alması gerekir. Bu cümleden olarak devletin mezhepler üstü akılcı, geniş düşünen insanlar yetiştirmesi gerekir ki vaziyete hakim olup onlara bazı görüş ayrılıklarının normal olduğunu, ihtilafların derinleştirilerek çatışmaya götürülmesinin tarafların faydasına olmadığını anlatabilsinler. Devlet anlayışı bütün dini gruplar üstünde olmalıdır. Yoksa her grup devleti ele geçirmeye çalışır ki devlet birinden kurtulurken, diğerinin eline geçer.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer bir kişi şu andaki sosyal ilişkilerinin çıkmaza girmesine, seçtiği hayat tarzının neden olduğunu ve bunun da değiştirilemez bir kanun olmadığını anlarsa, karşılaşacağı problemlere daha bir gayretle göğüs gerer ve onlara eskisi gibi teslim olmaz.
Yüce Allah, serveti insanlara toplamaları için vermedi; aksine işletmek için ve aralarında döndürüp solaştırmak için verdi. Parayı toplamak ve stok etmek Allah'ın kullarını mahrum bırakmakla aynıdır.
Reklam
Alimler ve arifler, dünya hayatı içerisinde bulunduğu müddetçe insanoğlunun manevi lezzetleri olduğu gibi tadamadığına inanmaktadırlar. Başka bir ifadeyle, insanın kendi nefsine (vücuduna) olan düşkünlüğü kendisi için bir tehdit oluşturmaktadır. İnsanın, gereği gibi manevi zevkleri idrak edebilmesi için, kendini "kendiyle uğraşma" bağından (kendinin sevdalısı olma esaretinden) kurtarması gerekir. İnsan ancak öldükten sonra "ruhunun bedenine olan sevdalılığından" kendini kurtararak, kendine dönme imkanı bulacaktır. Dünyada manevi yönden değerli bir şeyler kazanmışsa, kendine döndükten (öldükten) sonra, (dünyada iken ) tatması mümkün olmayan lezzetleri tadacaktır.
Âlemin hayatını ve düzenini üstlenen bir güç vardır. Güneş yıldızlar, ay ve yer, her biri kendi görevini yapıyor. Onların tümü bir güç hükmüne tâbidirler. İşte Kur'an, o güç ve kudretin adını Melâike (melekler) koymuştur.
Allah'ın emri gereği ve ilahi irade doğrultusunda, bu alemin tedbiri (yönetimi) meleklere bırakılmıştır. Âlem ki bir tabiat âlemidir; kendi zatında hedefi idrak eden şuur, nizam ve bunun gibi şeylere sahiptir. Yüce Allah o güçlerden melek diye tabir ediyor.
Allah'ı Bilmenin İmkansız Olduğunu Savunan Modern İddialar
David Hume da Din Üstüne adlı eserinin en önemli karakteri Philo'ya şunları söyletmiştir:"Benim yüzüme dilediğiniz kadar septik ve alaycı diyebilirsiniz. Fakat bize çok daha bildik konuda insan aklının eksikliklerini, hatta çelişkilerini gördükten sonra böylesine yüksek ve bizim gözlem alanımızdan böylesine uzak bir konuda onun zayıf yakıştırmalarından herhangi bir başarı bekleyemem.
Sayfa 129
Tarihi verimli bir süreç olarak görenlerin şart koştuğu asli mekanizma, hayatta kalmak için rekabet halinde olmaktır.
Reklam
Çoğu ve azı veren Tanrıdır, bu cihanda insanın kudreti yoktur. Çok defa az bir kuvvet, Allahın izni ile, kalabalık bir orduyu yenmiştir.
Cengiz Han'ın töresi, muhakkak onunla amel edilmesi lazım gelen kat'î bir kanun değildir. Fakat bir kimseden iyi bir nizam kalmışsa, onunla amel etmek lazımdır; eğer babalar kötü bir iş yapmışlarsa, onu iyi bir işle değiştirmek lazımdır.
Zâhir olmayan bu dert ile ölüp gidiyorum; tabibler bu belaya ne çare bulabilirler.
Canımdan başka, vefadar bir yar bulamadım; gönlümden başka, sırlarıma mahrem bulamadım.
Mihnette insan insanı hatırlamazmış, gurbette insan gönlünü şad etmezmiş; bu gurbette gönlüm hiç şad olmadı, gurbette insan elbette sevinmezmiş.
1.023 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.