Spoiler içerebilir! Okuyacak bir şeyler arıyorum ve bir isim dikkatimi çekiyor '' Bekleyecek Vaktim Artık Kalmadı'' işte aradığım konu bu diyor, önüne arkasına sağına soluna bakmadan yavru bir kediyi sahiplenip bağrıma basarcasına kitabı sahipleniyorum... Ah vampirim seni çok özledim! (Kedimin adı) Çok geçmeden hemen okumaya başlıyorum. Bir huyum var kitabın önce çevirmeninin notları varsa onları okuyor cildinin önüne arkasına bakıyorum. Yazarı hiç tanımıyorum, 80 yaşını devirip hala sabırsızlığını dile getiriyor, öneriler veriyor, hem de kendini eleştiriyor, konuşulması sevimsiz konuları kara mizah ile öyle bir sunuyor ki, bu işi yapabilecek kişiler arasına kendini kalın harflerle yazdırdığının ispatını yapıyor... Kitaba bir başlıyorum ölümü öyle bir işlemiş ki yüzde tebessüm, akılda karamsarlık, gönülde karışık duygular bırakıyor hem de düşünseniz ilk sayfada! Sonra fark ediyorum ki kitap 100 sayfa bile değil, fakat aradaki boşluklar 1 sayfaya bir cümleler... toplasan belki 40 sayfa bile değil. Oturuyorsun başlıyorsun ve bitiyor.. Fakat biten kitap aslında okumaya hissetmeye tekrar başlıyorsun. Elimde kalem nerdeyse her sayfayı çizmişim. Kitabın arkasına not / özlü düşünceleri alma huyum var. Yazacak 10 larca düşünce / cümle.... Evet belki 40 sayfada bitecek bir kitap, bazılarımız bu kadar sayfa için mi verdik bu ücreti diyebilir ama 500 sayfa bir kitaptan elde edebileceklerimizi bu kadar kısa sürede vermek, marifetin kendisi değil mi? Kitap bitiyor. Kimmiş bu yazar diyorum, araştırıyor ve külliyatını okunacaklar listeme alıyorum... Hadi birazda kitabın içine girelim... 7 sayfa (aslında kitabın 1. ci sayfası) tam bir ustalık işi. Güldürüyor, düşündürüyor, hüzünlendiriyor birden nedense aklıma Kemal Sunal geliyor. Hala alışamadım Kemal abi senden ayrı kalmaya, fiziken ayrı kalsak da ruhen hep bizlerlesin. Acaba yazarda Fransızlar için hatta tüm dünya için böyle ola bilir mi? (Galiba bu sorunun cevabını kendim için diğer kitaplarınıda okuyunca karar verebileceğim. O kadar yoğun iz bırakmış ki kitabın içine giremediğimin farkındayım.. Editöre diyor ki; Editörüm sabırsızlanıyor. Sabırsızlıkla ilgili kitabımı bir an önce bitirmemi istiyor. Hiç vakit kaybetmeden kitabımın bir maketini yaptırdı ve sayfa sayısını dahi basına bildirdi. Böylelikle beni 210 sayfadan oluşacak "sabır ve günlük telaşlarımız üzerine samimi, mizahi yönü kuvvetli ve oldukça melankolik bir metin" yazmaya mahkûm etti. Neden acele ettiğini anlayabiliyorum... Bana söylemeye cesaret edemiyor. bir aksilik olursa diye. Kitabımı bitiremeden göçüp giderim diye korkuyor. Bunu diyen yazar genç olsa bu kadar tesir etmez galiba 80'de yazmış olduğunu öğrenince adeta damarlarından verilen narkozun vücuda yayılması gibi işliyor insanın.. Kitap Fransız dilinden çevirme bazı kelime oyunları var, Dil çevriminden bizim anlayabilmemiz çok mümkün değil ama Fransız okuyucular tarafından ayrı bir alkış alacağı aşikar, dedim ya belki Fransızlar için de Kemal abidir diye. Babası doktor diğer kitaplarına atıf yapmış diğer kitaplarını okuyanlar için bu kitabında jest yapıyor, benim gibi ilk kez okuyanlar anlamaya bilir, peki ben nerden anladım diye sorarsanız, kitap bittikten sonra yaptığım araştırmada, bazı taşlar daha yerine oturdu. İfade ettiğim gibi belki okuması bir saat fakat sindirmesi ışık hızında bile gitseniz evrenin bir ucundan bir ucuna gitmek kadar olabilir.. Evrenin ışık hızından daha hızlı genişlediğini biliyorsak bir solucan deliği yapmadığımız sürece mümkün değil!!! Tabi solucan deliği varsa! Kitap bana Ege Soley'den okuduğum ''Sakin'' kitabını anımsattı. Okumayanlar için o kitaba da bir göz gezdirmelerini tavsiye ederim... Kitabın içine girdikçe anlam yoğunluğundan ilerleyemiyorum ama satırlarımın da çok uzamasını istemiyorum. Nietzsche beni çok etkilemiştir. Bu kitapta da alıntı olması hoşuma gidiyor. '' Yıldırım düşürebilmek için uzun bir süre boyunca bulut olmayı kabullenmek gerek'' Kitabı bitirirken kara mizahla başladığı gibi, mizahla bitiriyor. 210 sayfa yazacağıma söz vermiştim. Ancak 99 sayfa yazabildim. Umarım editör fark etmez, yoksa elinden çekeceğim var demektir. (Keşke editörde 2 - 3 sayfa bir şeyler yazsaymış güzel olurmuş) Mozart, Beethoven dinleyin kardeşlerim diye adeta bağırıyor!. Benim bir cümlelik özetim ise; İyi ki bu kitabı bulmuş ve okumuşum! Okumanızı da, daha da güzel ifade ile, hissetmenizi tavsiye ederim. İyi okurlar.

Bekleyecek Vaktim Kalmadı ArtıkJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20222,180 okunma

·

60 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.