Elliden fazla dile çevrilen eserleri ile dünyanın en çok okunan yazarları arasında yer alan Zweig, Yahudi kökenli zengin bir aileye mensuptur. I.Dünya Savaşı sırasında Galiçya Cephesi'nde bulunmuştur. Şahit olduğu acılar sebebi her ne olursa olsun hiçbir savaşın haklı gerekçesi olamayacağını gösteemiştir.' İnsanlık' kavramının yok olduğu her savaşın karşısında yer almıştır. Kökeni be düşünceleri sebebiyle döneme ters düşen Zweıg'ın bazı eserleri Naziler tarafından yakılarak imha edilmiştir. Her eserini ayrı bir zevkle, severek okuduğum Zweıg, fikrimce insanın iç dünyasına ayna tutmakla kalmıyor aynı zamanda dünya düzeni, insanlığın var olması, farklılıkları (üstün din, üstün ırk, üstün dil) gibi birçok konuda bakış açımızın yönünü değiştiriyor. Bununla birlikte bizi bu konularla ilgili sorgulamaya da teşvik ediyor. Bu teşvik ile asıl olanın sonradan kazanılan özelliklerden ziyade insanlık olduğunu öğreniyoruz. Hayatımıza "Yaradılanı Severim Yaradandan Ötürü"(Yunus Emre) düsturunu koymaya çalışıyoruz. "İnsandan kendisine ve yüreğine uzanan bir yol yoktu. Aynı evde yaşıyorlar, fakat birbirlerini tanımıyorlardı; sıkılıyorlar, birbirlerini anlamıyorlardı.."(s.49) Belki de en çok kendimize yabancı olduk. Kendi içimizi bile anlamıyorken dili, dini, ırkı... farklı olan insanları nasıl anlayabilirdik ki? Zweıg bu eserine; ailesi Yahudi olduğu için Hristiyanlar tarafından katledilen, yüz ifadesi , kucağında bir bebekle beraber bir ressam tarafından "Meryem Ana Portresi "nde kullanılmak için seçilen Esther'in hikayesini konu almaktadır. Esther sevgiye muhtaç bir şekilde Hristiyan bir meyhaneci tarafından büyütülmüştür. "Tüm öksüzler ve dışlanmış insanlar gibi, Esther'in de söylenen ya da susulan her sözü çok iyi hisseden bir kalbi vardı..." (s.50) Bu sebeple olsa gerek " Çocukların kadınlardaki iyiliği, şefkati ve fedakârlığı ortaya çıkarması ve sonrasındaki bu duyguların kadınlardan çocuklarına geçmesiydi; kadından çocuğa, çocuktan tekrar kadına geçen, hiç eksilmeyen sürekli devam eden bir döngü..."(s.41) Kişi aslında kalbinde olan bu merhameti muhafaza edebilseydi; bir çok sorun ortadan kalkmış olurdu. Esther' in de kucağına verilen bebeğe hissetmeye başladığı duygu hayatın en büyük, en güzel mucizesi olan "sevgi " değil miydi ? Okunmasını tavsiye edebileceğim çok güzel bir eserdi...Keyifli okumalar dileyerek yapmaya çalıştığım incelememi sonlandırıyorum. Hoşça ve dostça kalmanız temennisiyle...

Hayatın MucizeleriStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,3bin okunma

·

813 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.