Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

78 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Prometheus Partisi Üyeleri Yaklaşın. İki Kelam Edeceğiz
Arkadaşlar selam. En son yazdığım inceleme tarihine baktığımda 1 yıldan fazla bir zamanın geçtiğini gördüm. Bu yüzden klavyem paslanmış olabilir. Klavyemin pasını silmek için bu kitabın uygun olacağını düşünüyorum. Kitapla ilgili çok fazla duygu ve düşünce biriktirdim. Umarım bunu ifade edebilecek kadar paslanmamışımdır. İncelemenin uzun olup olmayacağını kestiremiyorum. Siz yine de klasik Bilal Günaydın incelemesi diyerek çayınızı, çorbanızı yanınıza alın diyerek incelemeye başlıyorum :) Antik Yunan’da Prometheus hakkında İnsanlığı yaratan, ateşi tanrılardan çalıp insana veren, geleceği gören, bilinç ve özgürlük sahibi olan vs birçok sıfat kullanılmıştır. Hikayesini özetlediğimizde gerçekten de bu özelliklere sahip olduğunu ve yaptıklarının tüm sonuçlarını bilerek hareket ettiğini görüyoruz. Örneğin Wikipedia’da Zeus’a kin beslediği ve dedelerinin öcünü almak için, kendi gözyaşıyla yoğurduğu balçıktan ilk insanı yarattığı ve insanın acizliğine acıyarak Hephaistos’tan bir alev kıvılcımı çalıp insana verdiği yazılıdır. Bu hareketiyle Zeus’u kızdırmış ve Zeus tarafından cezalandırılmıştır. Zeus’un asıl kızma sebebi Prometheus’un geleceği görme yeteneğini kendine karşı kullanmasını engellemek istemesidir. Çünkü Zeus, babasını devirmek için Prometheus’un bu gücünden faydalanmıştır. Aynısı başına gelmesin diye de bir fırsat arıyormuş. Bu da resmen ayağına tam oturacak bir orta olmuş. Prometheus’u bir ağaca zincirle bağlamış ve her gün bir karganın gelip Prometheus’un ciğerini yemesine sağlamış. Ciğerini yedikten sonra ciğeri diğer gün için eski haline dönüyormuş ve karga tekrar ciğerini parçalamak için geri geliyormuş. Sonrasında ise Herkül gelip onu kurtarmış ve Prometheus da gidip bu karganın ciğerini yemiş ve bu işkenceden kurtulmuş. Zeus da onu affedip ölümsüzlerin arasına geri almış. Hikâye ilginç değil mi? Bence öyle. Mitolojilerde yer alan birçok hikâye ilginçtir ama bu sizin onlara nasıl baktığınıza da bağlıdır. Ben mitolojilerin geçmişte yaşamış olan toplulukların bize bıraktığı miras, kültürel bir değer olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Onlardan anlam çıkarmak, bakış açılarını deneyimlemeliyiz. Peki neden Prometheus’un hikayesi ilginç? Aslında ilginçten öte vurucu bir hikayesi olduğunu düşünüyorum. Doğru kelime bu olmalı. Neden vurucu olduğunu ifade etmeye çalışayım. Prometheus için kullanılan sıfatların en vurucu olanı bence özgürlüktür. Bu sıfatın vurucu olan kısmı ise geleceği görme yetisine sahip olan bir kişinin başına gelecekleri bile bile insanı yaratıp, ateşi ona vermesidir. Özgürlüğüne düşkünsün ve geleceği de görüyorsun. Yapacağın bazı eylemler yüzünden özgürlüğün gidecek. Ama buna rağmen o eylemleri yerine getirmekten geri durmuyorsun. Neden? Nedir seni bu kadar cezbeden? Herkül’ün seni kurtaracağını bildiğin için mi bunlara katlandın? Asırlarca aynı şekilde cezalandırılmayı neden göze alasın ki? Bunun ardındaki motivasyon nedir? Kitapta zincire vurulduğu sırada bulunduğu durum için bir isyan hali anlatılıyor. Nedir benim suçum diyor ve ardından zaten bilmiyor muydum bunun olacağını diye de ekliyor. İnsanlara iyilik edeyim derken başıma işler açtım ve budur benim suçum diyor. Keşke Tartaros’un en dibine yollansaydım da hiçbir Tanrı bu şekilde beni görmeseydi diyor. Her acı haykırışının ardından bunlara katlanmalıyım diyerek tekrar susuyor. Sonra tekrar başlıyor. Sonsuz bir döngü gibi değil mi? Çelişkiler içerisindeki ruh hali içerisinde cezasını çekiyor. Siz olsaydınız ne yapardınız? Bir iyilik uğruna bunu yapar mıydınız? İnsana üretkenliği, yaratıcılığı aşılamak için bunu yapmaya değer miydi? Prometheus, bildiğini öğretmek için Tanrılara baş kaldırmıştır. Diğer Tanrılar onların hakkını çalıp insana verdiği için Prometheus’un başına gelenleri hak ettiğinden emindirler. Ateş onlara aittir. Prometheus bu cevheri onlardan çalmıştır. Sinirlenmeleri normal değil mi? Ellerindeki bu güç çalınmıştır. Bu durumu gücü elinde tutmak için çaba harcayan iktidarlara benzetemez miyiz? Bence benzetebiliriz. Güçlerini ellerinde tutmak için her şeyi yapıyorlar. Ama sonuç her zaman hüsran oluyor. Her yasaklamaya çalıştıkları şey daha güçlü ve hızlı bir şekilde yayılıyor. Buradaki resmin büyüklüğü Prometheus’un bildiğini aktarma ateşiyle yanıp tutuşarak hareket etmesiyle ölçülebilir. Prometheus’un çektiği işkenceyi her zaman sırtında bilgi yüklü küfeler taşıyan, bildiğini aktarmak için yanıp tutuşan insanlara benzetirim. Sanki dünyaya gelme nedenleri odur. Sanki sadece öğretmek için gelmişler. Her daim daha iyisini yapmak için uğraşıyorlar. Bildiklerini ne kadar aktarsalar da küfeye yeni ürünler ekleniyor gibi. Sanki küfelerindeki ürünler asla bitmiyor. Sırtlarındaki onca yüke rağmen her daim daha ileri gitmeye çalışan bu insanların önüne set çekmek yerine yollarını açalım. Üretkenliklerin gücünü küfelerindeki sonsuz üründen anlayabilir, ömürlerini bu uğurda harcarken gözlerindeki ışıktan ilham alabilir, zamanı geldiğinde sırtlarındaki küfeyi belki gücümüz yeterse devralabiliriz. Kitabı dinlediğimden beri bir şeyler anlatmak istiyordum da bir türlü kendimde o gücü bulamıyordum. Kitabın bana düşündürdüğü düşünceleri ve hissettirdiği duyguları aktarma noktasında başarılı oldum mu bilmiyorum. Ama uzun bir süreden sonra yazmak iyi hissettirdi. Umarım klavyemdeki paslar biraz gitmiştir :) Kitabı dinleyebilir, okuyabilir hatta bulabilirseniz Tiyatrosunu izleyebilirsiniz. O sizin tercihinize kalmış. Özetle kesinlikle görmezden gelinmeyecek bir eser olduğunu düşünüyorum. Muhakkak bakış açısı deneyimlenmeli. Üzerine sıkça düşünülmeli. İncelemeyi okuyanlara teşekkür eder, iyi geceler dilerim :)
Zincire Vurulmuş Prometheus
Zincire Vurulmuş PrometheusAiskhylos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,3bin okunma
··
656 görüntüleme
Serhat okurunun profil resmi
Eline emeğine sağlık birader.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.