Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

360 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
"Efsaneler olmasa kentler nasıl kimlik bulacaktı !" Sözleriyle kitabın temasını oluşturan yazar, Akdeniz Bölgesi'nin kuzeyinde Göller Yöresi'nde bulunan güller şehri Isparta'nın kendisine kimlik kazandırdığı bir efsane ile geliyor. . . . GELİNCİK ANA EFSANESİ !!! Efsanenin kahramanları Davraz, Kara ve Sidre kardeşlerin bir kraliçe için birbirleriyle ölümüne girdikleri savaşta kraliçeyi yanlışlıkla öldürmeleriyle tanrının  gazabına uğruyorlar. Kraliçe binlerce gül fidanına dönüşüp Isparta'nın sembolü olurken kardeşler Davraz Dağı, Kara tepe ve Sidre Tepesi ismiyle birer dağa  dönüşüyor. Efsanenin herkes tarafından bilinen tarafı budur bilinmeyen kısım ise yazarın kalemiyle ikinci bir efsane olarak günümüzde devam ediyor. Şimdiki zaman ve aynı anda tezahür eden âlemlerin içinde meydana gelen olaylar zincirinde kurgunun düğümleri Gelincik Ana Efsanesinde çözülmeyi bekliyor. Bu hikâyede yer alan kahramanlar aynı zamanda kitabın başkarekteri avukat Emine Ateşoğlu'nun kaderinin çizilmesinde önemli rol üstleniyorlar. Kâinatta her şeyin birbiriyle bağlı olduğu felsefi görüşü üzerine kurgulanan kitapta; Emine'nin kendi geçmişiyle yüzleşmesi hikâyeyi destekliyor. Evet kaderini kabullen Emine yaşamın sırrına ermek için geçmişte yaptığı bir çok hatasını sahiplenerek bunları bir şekilde telafi etmeye çalışıyor. Para ve hırs !!! Avukat Emine'nin geçmişinde önemli bir yer edinirken bugün evrenin yansımasıyla o geleceğinde ödeyeceği ağır bedeller olarak evrenin adaletiyle karşısına çıkıyor. Ve kendisini temize çekmek için geçmiş ve bugünüyle yüzleştiği akıl almaz kurgu yazarın kitabında yeni bir efsaneyle okura sunuluyor. Sık sık insanın adaletinin sorgulandığı kitapta yazarın ifadesiyle anlıyoruz ki insanoğlunun kendisi gibi adalet anlayışı da eksik. Adalet ve para kavramı  birbirine bağımlı olduğu sürece her ikisi de toplumsal huzuru sağlamada yeterli olmayacağını anladığımızda karşımıza tek bir adalet çıkıyor, o da evrenin gerçek adaleti dediğimiz 'Kutsal Adalet' Bir şehrin kimlik bulmasında önemli bir rol üstlenen efsane, para ve hırstan gözü dönen genç bir avukat , adalet sisteminin sorgulandığı sayfalar, doğru olmayan yaptırımlarla adaleti yanlış yönlendirip kendi çıkarları doğrultusunda kullanma, aklımızın alamayacağı bir boyuttan gelen müdahalelerle sağlanmaya çalışılan huzur... Özetle Mollaosmanoğlu yine kalemini konuşturarak okuru sorgulamaya, anlamaya ve de araştırmaya yönlendiriyor. Zaman kavramıyla mekan kavramının harmanladığı kurguya eşlik eden aşk; bedelinin kanla ödendiği  bir geçidin kapılarını aralarken satırların arasında kaybolup gideceginiz bir serüven daha böyle sona eriyor. Her okurun kendini bir şekilde içinde bulacağı bu fantastik gerilim yüklü hikâye yazarın okunan bir kitabıyla daha burada yerini alıyor. Yeni kitaplarıyla da yolumun kesişmesini bir kez daha isteyeceğim yazarlar listesinde yer alan Mollaosmanoğlu'ya teşekkürlerimi sunuyorum. Kitaplarla kalın...
Kutsal Adalet
Kutsal Adalet
Mehmet Mollaosmanoğlu
Mehmet Mollaosmanoğlu
Kutsal Adalet
Kutsal AdaletMehmet Mollaosmanoğlu · Galata Yayıncılık · 201157 okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.