Yazar Marvin Harris toplumların yaşamlarında ortaya çıkan ilginçlikleri, tabuları, inançları, öngörüsüzlukleri tespit ederek, bunların nasıl oluştuklarıni irdelemistir. Bunların en başında gelenler de; İnekler, domuzlar, savaşlar ve cadılardir. Kitap felsefik ve sosyolojik bir kitaptır. İnekler bazı toplumlarda Kutsal veya değerli iken, bazılarında hiç bir önemi yoktur. Bunun nedenlerinin başında, yaşanan coğrafyaya özgü unsurlardır. Örneğin, ortaçağda müslüman toplumlarında domuz bulunmadığı ya da çok az bulunduğu , üstelik domuz etinin çok pahalı olması ve domuz etine ulaşılamaması nedeniyle, domuz eti yasaklanmış ve haram kılınmıştır. Koyun keçi ve sığır kutsallastirilmis ve değer görmüştür. Yok efendim domuz kendi pisliğini yiyor, paraziti çok, söyle böyle inanç ve yorumları tamamen safsatadan ibarettir. Ona bakarsak, inek de kendi pisliğinin içinde yatıp uyur. Üstelik insan boku bile yer. Ben kendi gözümle gördüm. Toplumlar yaşadıkları coğrafyaya göre yaşamlarını farklı farklı şekillendirerek hayatlarını sürdürmeye çalışmışlardır. Yanı coğrafya kaderdir. Savaşların bilinen bedenleri artık gün gibi ortada olup, herkes tarafından idrak edilmektedir. İnsanlık varolduğundan beri savaşlar olmuş, gelecekte de devam edecektir. Kılıflar farklı olabilir, ama nedenleri hep aynı kalacaktır. Eskiden savaşların ana nedenlerinin başında kadınlar gelmiştir. Kadınlar da kutsal değil mi? Son olarak cadılar ise, dunyada bir dönem hüküm sürmüşler ( 15-17 yy.arasinda) . Özellikle kita Avrupa ve Amerika'da çok yaygın bir inanış durumuna yükselmiştir. Peki bu cadı kavramı neden ortaya atılmıştır? Kitabın dediğine göre; kralların ve din adamlarının kendi pislik, usulsüzlük, yalan, dolan, başarısızlıklarını örtbas etmek, bunlara kılıf uydurmak, halkı kandırıp, sindirmek için ortaya atılan, insanlık adına uydurulan en büyük yalanlardan biridir. Tamamen amaç halkı sömürmek, kolelestirmek, sindirmek, halkı hep muhtaç durumda bırakmaktır. Yani cadı kavramı sistemli ve örgütlü olarak, zenginler ve din adamları tarafından anlaşılarak ortaya atılan bir yalandır. Örneğin, cadılar var diye yağmur yağmıyor, ekinlerimiz kurudu, kıtlık bunun için geldi vs. Bütün bilinmezlik ve yalan dolan cadılara yüklenmiştir. Bu sebeple özellikle 200 yıl içerisinde 500 binden fazla insan yargılanıp ya da yargısız telef edilmiştir. İnsan derken, kadın ve kızları demek istiyorum. Yani kadın katliamı... Cadı kavramı uydurmadır. Günümüzde olduğu gibi sömürü araçlarından biridir. İnsanlık varoldukca, ilginçlikler de var olmaya devam edecektir. Yazar son olarak da; bu yozlasan insan yaşamlarının nedenleri arasında, özellikle eskiden kopuş ve nesnel yaşamın çok fazla öne çıkmasına bağlayanlara katılmadığını özellikle ifade etmiştir. Bence de, eskideki yaşamlar iyi değildi demek ne kadar doğru tartışılır ama, aslolan içinde bulunulan şartlar ve coğrafyadir. Yaşama yön veren bunlardır. İnsanların şimdiki yaşanan bu nesnel yaşamı da anlamadiklarini, sorgulamadiklarini ve değerlendirmediklerini düşünüyorum. Sokrates 'in dediği gibi: sorgulanmamis bir yaşamı, yaşamaya değmez. Her yönüyle, her alanda, zevk ve haz alarak. Marvin Harris 'in bu kitabını, biz orta direkleri bilinçlendirmesi açısından faydalı ve değerli buluyorum. Ben kobo 'dan okudum. Bilinçlendim, ama bakalım neye yarayacak. Dünyada iyilik, güzellik, kardeşlik, barış, sevgi, vs. Vs. Vs. Birgün hakim olacak mı? Hahaha Bence en iyi yaşam, şu anda yaşanan ve zevk alınan yaşamdır. Gerisi tırı viri... Okursanız cadılara hak vereceksiniz. Saygılarımla.

İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve CadılarMarvin Harris · İmge Kitabevi Yayınları · 2020217 okunma

·

124 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Faruk