Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
☆Bir sayfada sadizm kelimesinin kaynağının Fransız yazar Marquis De Sade'den geldiğini okumuştum ve o zamana kadar da ne yazarı duymuştum ne de kitaplarını. Bir araştırma yaptım, yazarın hayatı aşırı ilgimi çekti ve onu tanımak istedim. Çoğu okur yazarın anlattıklarının herkesin kaldırabileceği türden şeyler olmadığını belirtiyordu ve açıkçası bu sırada gerçekten okuru yazarın kitaplarına karşı çok büyük bir ön yargı ile yaklaşmasına sebep olacak incelemeler okudum. Ama bu durumun bende, yazarı okuma isteğimde herhangi bir olumsuz etki yarattığını söyleyemeyeceğim. Başlangıç olarak Aşkın Suçları adlı aslında 11 öyküden oluşan ama bizlere bu kitapta sadece 3 tanesi sunulan kitabını seçtim. Az önce kitabı bitirdim ve kitabın çizilmemiş, yazılmamış bir sayfası bile yok. Yeni bir insanla daha tanışmış ve konuşmuş hissediyorum. ☆Öncelikle yazar hakkındaki düşüncelerimin (henüz üç öyküsünü okuduğumdan kaynaklı) diğer kitaplarını okuduktan sonra daha detaylı ve iyi şekilleneceğini düşünüyorum. Ancak şimdilik aklımdakileri size açmak istiyorum. Ben bu kitapta, yazarın anlatmak istediklerinde benim bildiğim sadizm örneklerine rastlamadım. Vikipedi'de yazar hakkında şöyle diyordu "Yazılarında ahlakı, yasayı, dini öğeleri dikkate almadan aşırı özgürlüğü (hatta ahlaksızlığı) ve en iyinin zevk olduğunu savunuyordu." Bence bu kitapta tam tersi. Üç öyküde de ahlakı, yasayı, özgürlüğü, erdemi, inancı ve mantığı savunduğunu düşünüyorum. Açıkçası okuduğum bu üç öyküde hiçbir şey beni rahatsız etmedi tam tersi yazarın düşüncelerine katılıyorum. Çok güzel yerlere değindiğini ve bize bu öyküler üzerinden çok büyük bir mesaj iletmek istediğini düşünüyorum. Dediğim gibi internet üzerinde insanların betimlemesi üzerine tanıştığım Sade ile okuduğum Sade tamamen farklı. Sadece düşüncelerini farklı olarak acı ve zulüm örnekleri ile süsleyerek okura sunduğunu düşünüyorum. Ancak Dorgeville gibi bir hata yapıp erken karar vermeyeceğim, yazarı daha iyi tanımak için okumaya devam edeceğim. Bir de Beauvoir'ın okurlara Sade hakkında söylediği bir şeyi size iletmek istiyorum ben bunu duyunca çıldırdım, demişki "Aslında kendini yazılarında savunurken ileri sürdüğü fikirlerin tam tersini düşünmektedir; iyinin aldatmadığını kavramamış okurlara kötünün tatlarını aşılamaya çalışmaktadır." Ben bunu duyduğum an o kadar heyecanlandım ki hala o heyecanımı sürdürüyorum gerçi. Düşünsenize bu iletmek istediği fikirler aslında tamamen bir yanılgı ise. Bizim böyle düşünmemizi istiyor ve yönlendiriyorsa deli bir şey olmaz mıydı? Doğrusunu öğrenmem ve tanımam için yazarı okumaya devam edeceğim. ☆Kitaba gelirsem, okuduğum üç öykünün de çok güzel, akıcı, heyecanlı, hüzünlü, şok etki yaratıcı, abartılı ama net bir mesaja sahip olduğunu düşünüyorum. Kitap 134 sayfa olduğu halde iki günde okuyabildim bu arada. Sade'i okumaya devam edeceğim ancak ağır içerikli kitaplarına başlamak için kendimi şu an hazır hissetmiyorum. O yüzden okumaya öyküleri ile devam edeceğim, tabi varsa henüz araştırmadım :)) ☆Sade'i okurken dinlediğim ve öykülerle eşleştirdiğim eserler: Florville ile Courval: Father-ABBOTT Faxelange: Begin Again-ABBOTT Dorgeville: Run with Your Heart-Dream Cave
Aşkın Suçları
Aşkın SuçlarıMarquis de Sade · Can Yayınları · 20211,233 okunma
·
1.013 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.