Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

488 syf.
·
Puan vermedi
"Hayatın anlamını kaybetmişsem ölmeliyim."
Bütün umutları tükenmiş, bütün imkanları elinden alınmış birinin zindanda yazdığı, benim de sıcak evimde, rahat koltuğumda mahcubiyet duygusu içerisinde okuduğum kitabın ilk cümlesiydi ve bu cümlenin sırf daha edebî bir giriş olsun diye öylesine yazılmamış olduğuna yazarın hayatı şahitti. Beni bu kadar etkilemesinin nedeni de buydu galiba. Herkese örnek olabilecek anlamlı bir hayatı miras bırakarak bu dünyadan ayrılan ve kendisine yakıştırılan 'Bilge Kral' lakabını sonuna kadar hak eden Aliya İzzetbegoviç'in kaleminden çıkan bu cümle önce hayatının daha sonra kitabının serlevhası olmuştu. Bütün müslümanların gönlünde taht kuran Bosna Hersek'in efsane lideri Aliya İzzetbegoviç, 8 Ağustos 1925'te Bosna Hersek'in Bosanski Samac şehrinde, İslâmî duyarlılığa sahip bir ailede doğdu. Avrupa'nın göbeğinde İslam karşıtı bir çevrede yetişti. Saraybosna'da bir Alman lisesinde eğitim gördü. Henüz 16 yaşında bir lise talebesiyken Yugoslavya Krallığı döneminde, ülkedeki Müslüman Boşnakları dini ve milli konularda bilinçlendirmek ve onların ülkedeki diğer etnik ve dini gruplarla eşit haklar elde etmelerini sağlamak amacıyla kurulmuş olan 'Genç Müslümanlar' isimli oluşumun içerisinde yer aldı. 24 yaşında İslâmcılık suçlaması ile 3 yıl hapis cezası aldı. Cezaevinden çıktıktan sonra önce ziraat fakültesine kaydolan Aliya 2 yıl sonra hukuk fakültesine geçti ve buradan mezun oldu. 25 yıl avukatlık ve bir inşaat firmasında yöneticilik yaptı. 1949'da evlendi ve Leyla, Sabina ve Bakir adlarında üç çocuğu oldu. 1970 yılında yazdığı İslâm Manifestosu adlı kitabı, 1983'te kovuşturmaya uğradı. 12 Müslüman aydınla birlikte tutuklandı. Genç Müslümanlar adlı örgütü yeniden yapılandırma suçlaması ile 14 yıl hapse mahkûm edildi. 1988 yılında 5 yıllık hapis sürecinin ardından Yugoslavya'nın dağılma süreci sırasında ilan edilen af sonucu özgürlüğüne kavuştu. Daha sonra yaşanan siyasî gelişmeler neticesinde Genç müslümanlar hareketinden arkadaşlarıyla birlikte Mart 1990’da kurduğu Demokratik Eylem Partisi’ni ülkede müslümanların etkin bulunduğu bölgelerde örgütlemeye çalıştı. 5 Aralık 1990’da yapılan seçimleri kazandı ve Bosna-Hersek cumhurbaşkanı oldu. Rahatsızlığı nedeniyle Ekim 2000'de devlet başkanlığı görevinden çekilen Aliya İzzetbegoviç, 19 Ekim 2003'te hayata gözlerini yumdu. Tarihte yaşamış siyasi figürlerin hayatı hakkında daha ayrıntılı bilgiler için tarih kitaplarından faydalanılabilir. Ancak Aliya gibi hem eylem hem fikir hem de gönül adamı olan büyük şahsiyetlerin iç alemlerine misafir olmanın yolu bizzat onların yazdıkları eserleri okumaktan geçmektedir.Bu durum Aliya için de geçerlidir. Zira o, hem bir özgürlük savaşçısı hem de toprağın derinliklerine kök saldıkça dalları semaya uzanan ağaç metaforunda olduğu gibi ait olduğu topluma yabancılaşmadan, kendi değerlerinden beslenerek evrensel mesajlar veren ve birçok felsefî metne imza atan üretken bir düşünürdür. 1983-1988 yılları arasında hapiste geçirdiği dönemde yazdığı 'Özgürlüğe Kaçışım-Zindandan Notlar' Aliya'ya ait olan onlarca kitaptan biridir. Maddeler halinde kaleme alınmış notlardan oluşmaktadır. Tarih, siyaset, özgürlük, din, felsefe, ölüm, edebiyat, ahlak vb.. hayatın her alanına ait yorum ve bilgilerini ihtiva eden bu notlar onun ufkunun ne kadar geniş olduğunu ve 'Bilge' lakabının ona ne kadar yakıştığını gözler önüne sermektedir. "Okuyucunun göz atacağı (ve belki de okuyacağı) şey benim özgürlüğe kaçışımdır. Maalesef bu gerçek bir kaçış değildir. Oysa öyle olmasını isterdim. Bu zihnî ve fikrî kaçış, yüksek duvarları ve demir parmaklıklarıyla Foça Hapishanesinden mümkün olan tek kaçış şekliydi" diyor Aliya kitabının önsözünde. Hapishaneden kaçış, sinema ve edebiyat sektörü için aksiyonu bol ve ilgi çekici bir konu olmuştur her zaman. Yolu hapishanelerden geçen büyük şahsiyetler ise genelde fikrî kaçış hikayelerinin kahramanı olmuşlar ve yaşadıkları bu fikrî kaçışlar sayesinde insanlığın istifadesine çok kıymetli eserler sunmuşlardır. Çünkü bedenlerin hapsi hiçbir zaman ruhların özgürlüğüne engel olamamış, diller susturulsa da düşüncelere gem vurulamamıştır. 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden sayılan Aliya İzzetbegoviç'in özgürlüğe kaçışını anlattığı kitabı 6 bölümden oluşmaktadır. Her bölümde farklı konularla ilgili birbirinden anlamlı aforizmaların bulunduğu numaralandırılmış kısa paragraflar yer almaktadır. Birinci bölüm Aliya İzzetbegoviç'in hayat, insanlar ve özgürlükle ilgili genel düşüncelerini içeren notların bir araya getirildiği bölümdür. En çok rastlanılan ve bir nevi vecize haline gelmiş olan "En kötü kombinasyon boş bir ruh ile dolu bir midedir" sözü bu bölümde geçmektedir. İkinci bölümün konusu din ve ahlaktır. Aliya bu bölümde Tanrı -insan- kainat ilişkisi, inanç farklılıkları, ahlak felsefesi, aklın inanç karşısındaki fonksiyonu gibi konulardaki görüşlerini başta Kant olmak üzere Tolstoy, Hegel, Voltaire gibi birçok düşünürden alıntılar yaparak kaleme almıştır. Üçüncü bölüm siyaset hakkındadır. Özgürlük, demokrasi, diktatörlük vb.. konulardaki görüşlerini ihtiva eden bu bölümü okurken Aliya'nın dünyayı ne kadar iyi tanıdığına, hadiseleri okumaktaki derinliğine ve ilmî birikimine hayran olmamak mümkün değildir. Dördüncü bölümü ise 1984 yılında kendisi hapishaneyden yayımlanan, İslam, Materyalizm ve Hristiyanlığı felsefî olarak karşılaştırdığı "Doğu Batı Arasında Islam kitabına hâşiye olarak yazmıştır. Bu bölümdeki yazılar Aliya'nın veciz hale getirdiği üçüncü yol teorisi etrafında toplanır. Ona göre dinî görüş, materyalist görüş ve İslâmî görüş olmak üzere yalnızca üç tane dünya görüşü vardır. Yeryüzündeki insanla ilgili bütün düşünce sistemleri mutlaka bu üçünden birine girmektedir. Ayrıca ona göre dünya, hayat, insan dediğimiz şeyleri doğru anlamak için önce dualizmi anlamak gerekmektedir. Kur'an-ı Kerimde ifade edildiği gibi her şey çift yaratılmıştır. Bu nedenle kâinatta her şeyde dualizm vardır. Bir tarafta materyalizm bir tarafta mistisizm, bir tarafta ruh bir tarafta beden, bir tarafta melek bir tarafta hayvan, bir tarafta mabed bir tarafta fabrika, bir tarafta dünya bir tarafta ahiret, bir tarafta din bir tarafta bilim, bir tarafta mistisizmin ağır bastığı Hristiyanlık bir tarafta materyalizmin ağır bastığı Yahudilik... Ve bütün bu aşırı uçların kesiştiği nokta, denge dini İslam. Aliya İzzetbegoviç dualizmin tek tarafına vurgu yapan her şeyi reddeder. Her iki uç kuşun iki kanadı gibidir. Tek kanatlı kuşun uçması mümkün değildir. Dualizmin iki kanadını birleştiren üçüncü yol İslamdır. Din veya bilim değil din ve bilim olmalıdır. İşte İslam budur. Beşinci bölümde tarih boyunca insanlığın başına bela olan komünizm ve nazizm ile alakalı unutulmaması gereken gerçeklerden bahsedilmektedir. İnsan elinden çıkma, fıtrata uygun olmayan ideolojilerin nasıl bir zulüm ve sömürü aracına dönüştüğü yaşanılan acı örneklerle gözler önüne serilmiştir. Altıncı bölüm çok çarpıcı bir girişle başlamaktadır. "Şimdiye kadar başkaları sebebiyle uğradığımız zarar ve hüsranlardan bahsettik. Sıra kendi kendimize verdiğimiz zarar ve hüsranlardan bahsetmeye geldi. Bu, bizim olgunluğumuzun başlangıcı olacaktır" Bu bölümde Aliya, İslam üzerine düşünceler başlığı altında İslam düşünce tarihi ile alakalı gözlemlerine yer vermiştir. İbadetler, hurafeler, tasavvuf, şiir, insan ve daha birçok konuya değinmiştir. Müslümanların hızla artan nüfusuyla övünmesini şişmanlığıyla övünen, aldığı kilolardan haz duyan bir adama benzettikten sonra sorduğu 'ruhumuza, aklımıza ve başarılarımıza vurgu yapmaya ne zaman başlayacağız?' sorusu maalesef hâlâ muhatap bulamamıştır. Kitabın en güzel taraflarından biri de Aliya'nın hapis kaldığı süre içerisinde çocuklarından aldığı mektupları kitabın sonuna eklemiş olmasıdır. İyi bir devlet adamı, iyi bir lider, iyi bir yazar, iyi bir aile babası, iyi bir müslüman, iyi bir insan denilince akla gelen sayılı şahsiyetlerden birinin özel hayatını yansıtan bu son kısım deyim yerindeyse okurken su gibi akar. Bir insan hakkındaki en doğru söz en yakınlarıının onun hakkında söyledikleridir. Oğlu Bakir'in babasına yazdığı şu cümleler BİLGE yakıştırmasının ne kadar yerinde olduğunu bir kere daha göstermektedir. "Sevgili babacığım abartmasız sana söyleyebilirim ki sadece seninle karşılaşmış olsaydım dahi kendimi şanslı addederdim, oysa Allah'ın babam olmanı lütfetmiş olması gerçek bir şeref" "Özgürlüğe Kaçışım" Aliya İzzetbegoviç okumak için başlangıç kitabı olmamalıdır. İslam Deklarasyonu, Doğu Batı Arasında İslam gibi önceden yayınlamış olan kitaplarına çok fazla atıf yapıldığı için bunları okuduktan sonra bu kitaba geçmek konuların daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Bölümler hatta paragraflar arasında bile konu bütünlüğü olmadığından kitabı baştan sona bitirmeye çalışmak yerine ara ara okumak hem daha verimli hem de daha zevkli bir okumaya vesile olacaktır.
Özgürlüğe Kaçışım
Özgürlüğe KaçışımAliya İzzetbegoviç · Ketebe Yayınları · 2019845 okunma
··
1.563 görüntüleme
L. G. okurunun profil resmi
Srebrenitsa'da katliam'ın üzerinden 27 yıl geçti. Yakın tarihin kanayan yarası olarak tazeliğini koruyor
Hülya okurunun profil resmi
"Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır"
Hülya okurunun profil resmi
Ketebe Yayınları nın baskısında ,çocuklarının mektupları maalesef bulunmuyor.
Hülya okurunun profil resmi
"Hayat, inanıp sâlih ameller işleyenler dışında hiç kimsenin kazanamadığı en büyük sınavdır" Aliya İzzet Begoviç
L. G. okurunun profil resmi
Beni en çok mutlu eden şey , birinin bana Aliya İzzetbegoviç' ile bir akrabalığın var mı sorusu. Benim de BABAM demem. Bu bana yetiyor.
L. G. okurunun profil resmi
En kötü kombinasyon boş bir ruh ile dolu bir midedir.
Aliya İzzetbegoviç
Aliya İzzetbegoviç
Hülya okurunun profil resmi
Yaşam umudu ve yol göstericisi olduğu insanları, umudun ve yaşamın biricik sahibi olan Allah'a çağırırken; "Kurân, edebiyat değil, hayattır. Ona bir düşünce tarzı olarak değil, hayat tarzı olarak bakmak gerekir" diyerek sesleniyordu.
1 sonraki yanıtı göster
L. G. okurunun profil resmi
Gerçekten mükemmel ötesi bir inceleme olmuş İyi ki okumuşum Doğu ve Batı arasinda İslam Kitabını da okuyacağım inşallah
Hülya okurunun profil resmi
Teşekkür ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.