Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

12 Haziran 2017 Tanımadığımız bir insandan yoğun bir övgüyle bahsedilmesi durumunda hayal dünyamızda tüm değerli ve romantik anılarımızı harmanlayıp onu gözümüzde canlandırmaya çalışırız. Zaten her nedense, özel kişilerin görünümlerinin de ilk bakışta hayran olunacak kadar farklı olacağı gibi bir yanılgımız vardır. Öfke insanda yalnızca kötümser değil aynı zamanda eleştirici bir kişilik oluşturuyordu. Ancak bu tür bir karşı koyma aynı zamanda yaşama arzusunun, iyileşme isteğinin de göstergesidir, bir organizma ne kadar normal ve güçlü çalışmaya başlarsa o kadar büyük şiddetle hastalıklarından kurtulmak isteyecektir. Zaten kişinin ruhsal dengesini belirleyen rastlantılar, cesaretimizi artıran ya da kıran küçük ayrıntılar değil midir? dünyada bir şeyi yarım söylemek ya da yarım bırakmak kadar kötü bir şey yoktur. Her kötülük bu yarım işlerden çıkar. Böylesine bir çalışma hırsı ve yorulmazlıkla insan elbette çok kazanır. Ancak büyük servetler alınanla verilen, üretilenle tüketilen arasında özel bir bağıntı olduğunda ortaya çıkar. Onun için zengin olmak, zengin tanınmaktan daha önemli ve doğruydu. Akıllı, çalışkan ve aynı zamanda tutumlu olan birinin er geç büyük paraya ulaşacağını söylemek için filozofça yorumlar yapmaya hiç gerek yok, ayrıca bu şaşılacak bir şey de değil. Zengin olma ve öğrenme ihtirası, bunlar onun için ayrılmaz bir biçimde birbirine bağlıydılar. Benim için bu kadar paraya sahip olmanın hiç önemi yok, yalnızca huzur istiyorum. Şans böyle bir şey işte, şanslıysan para seni uykuda bile buluyor! Stefan Zweig | Sabırsız Yürek
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.