Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

denize bulaştım. bunu ellerimin maviliğinden anlıyorum..
denize bakıyorum, tersine bir yaşamanın tadsızlığı bir hüzün olarak alıyor içimde yerini bu yüzden meyve suyu içiyorum durmadan ve galiba bu yüzden durmadan seçimlere gidiyorum ayı oynatanları seyrediyorum, dağın dizginlerini, bilmeden satın alıyorum salon çiçeklerini ve sanırım bu ilk bende olmuyor, çünkü denize bulaştım. bunu ellerimin maviliğinden anlıyorum. aşk filimlerine ve röngten filimlerine ve her ırktan ve her çeşit gemi tayfasına alıştığımdan diyorum. o da derdi. birtakım adamlar ki elleri ceplerinde ve artık gözleri patlamış uygarlıktan mavilik ve hendese ve gemilerin gidip gelmesi bir tutku olarak yer alıyor yaşamalarında denize bakıyorum, ve bir eski kralın düşüne girdiğimi iyice biliyorum sabaha karşı bir otelin onuncu katından atılan bir aşk mektubu usulca önüme düşüyor kıyıda artık okunmaz mı güllerin eski yasası, geçerli değil mi tiyatroda öğe olan bir merdiven diyorum o da derdi. denize bakıyorum, başımız dönüyor her şeyden, imkandan ve kullanılmamış sınırsızlıktan atıyorum sinema biletlerini, matinenin de suarenin de ve satın aldığım bütün çiçekleri uzun uzun soluduğum bu akşam bir başkasının eskiden yaşadığı bir akşamı andırıyor sevmenin, umudun, mutluluğun bir ağustos perşembesi olduğu gibi köşe başlarında diyorum o da diyor. şimdi bir köşede bir bakkalda biliyorum o, bir kadına bir savaşı anlatıyordur hüznün bir cephe olarak kullanıldığı ve yoksulluğun bir silah olarak..
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.