Herkese Merhaba, Kırmızı Pazartesi, kitabın ismi bir cinayeti anlatması müsebbibiyle yazar tarafından akıllıca ve anlamlı bir şekilde seçilmiş. Kitabı okurken, yazarın Gabriel Garcia Marquez olduğunu söylemeseler, yerli bir roman zannedebilirdim. Bize coğrafya olarak uzak olan Kolombiya’nın toplumsal kültürünün bize bu kadar benzemesi beni şaşırttı doğrusu. Kitabın konusuna gelecek olursak,başta ifade ettiğim gibi işleneceği daha hikayenin en başında belli olan bir cinayetin nasıl gerçekleştiğini anlatıyor. Kitapla ilgili incelemeleri okuduğumda çoğu incelemede şunu fark ettim: Toplumun bu cinayete tamamen kör ve sağır olması ancak hikayenin birçok bölümünde bu vurdumduymazlığın yanı sıra insanların ikiz kardeş olan “Pedro-Pablo Vicario” kardeşlerin böyle bir cinayet işleyebileceğine olasılık vermemeleriydi. “Santiago Nasar” namus meselesi yüzünden öldürülecekti. Bunu yapana dair kesin bir bilgi olmamakla beraber yazar da bu konuda net bir bilgi vermiyor. Ve hatta kitabın bir kısmında geçen konuşmaya göre “Angela Vicario”nun bekaretini kaybettiği kişiyi korumak için, kardeşlerinin öldürebileceğini düşünmediği birisini söylemiş olabileceği ve seçtiği bu kişinin de Santiago Nasar olabileceği söyleniyor her ne kadar Angela Vicario,oydu diye itiraf etse de. Kitapta beni en çok etkileyen olayın toplum tarafından kutsal kabul edilen bekaretin yol açtığı yıkıcı sonuçlar. Kitap çok eski bir tarihe dayanmamasına rağmen, toplumda böyle bir töre anlayışının olması ve bu törenin yerine getirilmesinin adeta bir sorumluluk gibi kabul edilmesi değişen dünyada hala böyle şeylerin nasıl var olabildiğini düşünmeme sebep oldu. İlginç bir nokta ise Pedro-Pablo ikiz kardeşlerin, bu cinayetin engellenebilmesi için, Santiago Nasar’ı öldüreceklerini ayan beyan her yerde söylemeleri ve içten içe insanların bu duruma engel olmalarını istemeleriydi. Şaşırdığım bir nokta ise Angela Vicario’nun hikayenin başlarında, şehre bir yabancı olarak gelen ve hakkında pek bir fikir sahibi olunamayan “Bayardo San Roman” a karşı bir ilgi duymaması ve hatta annesi tarafından aşk da öğrenilir öğüdüyle karşılaşmasına rağmen, Santiago Nasar öldükten sonra bu adama karşı, hiç cevap gelmemesine rağmen mektuplar yazmayı aşk ve nefret ikileminde dönüp durması oldu. Yazar bu kısacık romanda, bir toplumun yapısını, inançlarını, değerlerini ve kültürlerini yansıtma konusunda oldukça başarılı. Bu kadar sayfaya tüm bunların sığdırılması gerçekten olağanüstü. Herkese Keyifli Okumalar Dilerim…

Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

mehmet varilci