Ülkemizde Kırmızı Pazartesi adıyla yayımlanmış olan bu Marquez harikası yazarın gençliğinde yaşadığı kasabada işlenmiş olan bir namus cinayetinin gerçek öyküsünü anlatıyor. Kitap elinize aldığınızda tek solukta bitirebileceğinizi düşündürse de, yoğun olay örgüsü ve çok sayıda karakteri barındırması ile hiç de öyle olmadığını daha ilk sayfalarda gösteriyor. Namus, bekaret, töre gibi kavramların sadece belli bölgelere ait olmadığını hatta Dünya'nın ne kadar küçük olduğunu kavrıyorsunuz okurken, aynı adetler aynı gelenekler Kolombiya nere Türkiye nere diye hayretle içinizden geçiriyorsunuz.
Velhasıl kelam Santiago'nun bu hazin hikayesini tüm kitap severlere tavsiye eder, sizleri de onun ölümüne giden yolda tüm kasaba halkı ile beraber hiçbir şey yapmamaya davet ederim.
