Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
"Kara Sis" birbirlerine cezaevinde hikâyelerini anlatarak birbirine tutunan mahkûmların hikayesi. Hikâye 1998 yılında Taşkale Cezaevinde başlar, daha doğrusu 1998-2002 yılları arasını kapsar. Cezaevine girmiş bir öğretmenin Mesut Hoca'nın gözünden anlatılır hikaye. Koğuşta altı kişiler her biri kendilerince aralarında lakapları var ve öyle seslenirler birbirlerine. Biri hırsızlıktan, biri fabrika müdürünü, diğeri tarla yüzden, diğeri de sevdiği kadını öldürmekten hapiste. Hikaye daha çok Barana ve Mesut öğretmen üzerine kurgulanmış. Taşkale cezaevine birgün Barana adında bir mahkûm sevk edilir ve C-6 ya gönderilir. Bir kadını korumak isterken başgardiyanı öldürmüş. Cezası müebbet. Başgardiyanı öldürdüğü için türlü bahanelerle sabah akşam öldüresiye dövülür, hücre cezası verilir. Mesut Hoca bu çocuğu gördüğü zaman ona karşı içinde bilmediği merak uyanır. neden içerde? cezası nedir? neden susmaktır? öğrenmek ister ve onu izleyip gözlemlemeye çalışır, yakınlık kurmaya çalışır ama Barana koğuşa geldiği günden beri ağzını açıp tek laf etmez, içinde yaşar duygularını... Barana bir gün avluda otururken uzun kızıl bir saç teli görür eline alır, saklar saçı ve o saç teline tutunur, ve o gün değişir herşey, hareketleri değişir koğuşun bütün temizliğini o yapar. Mesut Hoca bu arada onu hep izler gece gündüz takip eder. Birgün ona bir tükenmez kalem, kağıt verir yazması için. Gece yarısı yazmaya başlar mektuplarını "unut beni, hatırla beni"... Mektubun bölümleri ( göz,saç,kulak) Mahkûmlardan diğeri Reco Dayı dedikleri C-6 koğuşunun ağası aynı zamanda zengini cezaevindeyken önce büyük oğlunu trafik kazasında kaybeder. Aradan bir ay geçer küçük kızını kaybeder, aradan bir zaman sonrada küçük oğlunu kaybeder. Geriye sadece ortanca oğlu kalır, oda nehirde boğularak ölmüştür. Taziyeye gidip geldikten sonra koğuşa girdiğinde arkadaşları davranışlarına anlam veremez evlatlarını kaybetmiş bir baba gibi davranmaz çünkü koğuş arkadaşları da bu işe şaşar kalır. Hapisten çıkacağı gün anlaşılır ki. Hepsi yalan!.. Yalanmış. Çocukları hayattaymış. Ne zaman sıkıntı bassa, dışarısı burnunda buram buram tütmeye başlayınca aynı dümeni çeviriyormuş meğer. Taziye var diye sürekli dışarı atıyormuş kendisini. Bu sırrı sonradan sadece Mesut Hoca söyler ve oda kimseye anlatmaz. Mahkûmlardan biri aklını kaybeder hastaneye sevk edilir. Daha sonra akli melekelerini kaybettiği için serbest bırakılır. Diğeri Candan çiçekçilik yapan mahkûm sevdiği kadını öldüren, menekşe tohumu ister, toprak ister, ekmek için sevdiği kadından geriye kalan menekşe kokusudur. Ama Cezaevi müdürü izin vermez çok titiz ve temizliğe düşkün bir adamdır. Cepde hep cep kolonyası taşır, peçete ile dokunur her yere. Yani öyle titiz bir adam. "Gelinle damadı sahneye davet ediyoruz!" Mesut hocanın hikayesi; yaşın geldi hadi evlen çoluk çocuğa karış diyen yakınları tarafından kendi yaşında Behiye adında Tabu Müdürü olan memur bir kadınla tanıştırılır. Evlenmeye karar verir ve sevdiği için değil belki ilerde severim diye evlenir. Düğün gecesi bir kadınla karşılaşır ondan etkilenir aklından çıkaramaz her yerde onu arar kim olduğunu adını öğrenmeye çalışır. Düğün gecesi gördüğü kadını tekrar bir kaç yerde görür eşinin arkadaşlarının yanında. Mesut Hoca'nın aklında sürekli evlendiği kadın için Keşke ölse! der. Başka kadın için, evlendiği kadını bilerek yada bilmeyerek çünkü şarhoştur o zaman karısının yaptığı kekin içine fare zehri karıştırır ve eşi dahil üç kadının ölümüne sebep olur. Başka bir kadın için tüm hayatını mahvetmiştir. Yazar Kemal Varol'un kalemi akıcı. Okurken anlatılan her hikayenin içinde buluyorsunuz kendinizi. Dikkatimi çeken sanırım yazarın tarzı bu okuduğum kitaplarında sinema, müzik ve kitaplardan alıntılar var kitabın önsözünde, sonunda ve anlattığı hikayelerin bölümlerinde. Kitabın bir bölümün'de Yılmaz Güney'e atıfta bulunmuş. Anlatılan hikâye Yılmaz Güney'in sinema filmlerine de benziyor biraz okurken öyle hissettim. Keyifli okumalar diliyorum..
Kara Sis
Kara SisKemal Varol · Everest Yayınları · 2021931 okunma
·
462 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.