Taşra kasabasında çirkin ve bakımsız bir hastane vardır .Ek bina vardır ve bunun içinde kokuşmuş odalar ve eskimiş kıyafetler vardır. Bu odalarda akıl hastaları vardır. Kasabada doktorluk yapmak için görevlendirilen doktor bir gün akıl hastanesinin o soğuk koridorlarında yürürken konuşmaya rast gelir. Hararetli bir konuşma yapan İvan Dmitriç takip edilme korkusu ile akıl hastanesine düşmüş entelektüel ve üniversite eğitimini yarıda bırakmış biridir. Doktorun bir zaman sonra en çok sohbet ettiği insan olacaktır. Kasabada konuşmaya değer bulduğu tek kişidir. Kendi entelektüel seviyesine yakın biridir. Kasabada doktorluk yapan Andrey Yefimıç ve akıl hastanesinde yatan hastası İvan Dmitriç arasında geçen konuşma ve felsefi tartışmaları göreceğiz. Bu ikili arasındaki yakınlık halk ve diğer çalışanlar tarafından hoş karşılanmayıp bir zaman sonra dedikodular çıkmaya başlayacaktır. Ve sonra konunun nereye sapacağını kitap okuyunca göreceksiniz. Sizi çok şaşırtacak . Acı çekmek üzerine tartışırlar . Acı çekmek nedir sizce? Hayatı boyunca bir çok şey yolunda gitmiş bir insanın acı hakkında söyledikleri ne kadar gerçekci olabilir ?Dışarıdan yorumlaması her zaman daha kolay olur . Doktor acının önemli olmadığını dile getirir. İvan Dmitriç ise acılar içinde büyümüştür. Etrafınızdan farklıysanız bir yerden sonra toplum sizi suçlu hissetmeye başlar. Ortada ne bir suç ne bir yanlışlık vardır fakat sürüden ayrı yerde olduğunuz için dışlanır ve cezalandırılırsınız. Normlar ve kalıplar etrafında benliğimiz şekilleniyor. Çoğunluğun kabul gördüğü şey doğru olmak zorunda değildir. Sürekli madde arayışında olduğumuz bir toplumda yaşarken kitap bizi mana arayışına ve ölüm,yaşam,akıl ,beden ve ruh gibi kavramlar üzerine yöneltiyor. Dört duvar arasında hissedeceğiniz bu kitabı mutlaka okuyun. :)

Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270bin okunma

·

42 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep yılmazer