Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep yılmazer

Zeynep yılmazer
@zeyneepyilmazeer
Bursa
23 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
416 syf.
·
Puan vermedi
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa
8.6/10 · 21,6bin okunma
Reklam
50 syf.
·
Puan vermedi
Fransız devrimi sırasında yaşanan bir aşkın öyküsüyle başlıyor kitap. Ama öyle bir aşk ki ölümüne ,idamına az kalmış bir çiftin aşkı. Ölümün yakın olduğu bilsek bile yazgımızı yaşamaktan vazgeçmeyiz. Aşkın bizim bulunduğumuz şartları nasıl görmemizi değiştirdiğini de anlatıyor. Devamında İki Yalnız İnsan öyküsü yer alıyor. Dışlanmış, alay edilmiş insanlar birbirini bulduğunda çok iyi anlarlar. Aynı duyguları aynı acıları yaşamışlardır. Ya fiziksel ya da duygusal olarak diğerlerine göre eksik adlandırılan bir yanımız varsa bunun sonucunda dışlanma kaçınılmaz olur. Devamında son öykü olan Wondrak çirkin diye adlandırılan bir kadının tecavüz sonucu bir çocuk dünyaya getirmesiyle başlar. Çocuğu onun hayatındaki en önemli anlamı olacak . Ve evlat sevgisini ,koruma iç güdüsünü bize hissettiriyor. Kitabı okurken kafamda şöyle bir soru canlandı :Kadınlar olarak biz istemesek bile hamile kalabiliyoruz? Bunun farkındalığı epey garip hissettirdi. Biz o sıra kendi halimizde olmasak ,uykulu ya da baygın ya da o an hayatta bile olmasak yine de hamile kalınabiliyor. Bu farklılık biyolojik olarak düşündürüyor. Zweıg'ın eseri benim için kısa ve öz hikayelerden oluşan ,tek çırpıda okunacak bir eserdi. Keyifli okumalar :)
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202130,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Taşra kasabasında çirkin ve bakımsız bir hastane vardır .Ek bina vardır ve bunun içinde kokuşmuş odalar ve eskimiş kıyafetler vardır. Bu odalarda akıl hastaları vardır. Kasabada doktorluk yapmak için görevlendirilen doktor bir gün akıl hastanesinin o soğuk koridorlarında yürürken konuşmaya rast gelir. Hararetli bir konuşma yapan İvan Dmitriç takip
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,7bin okunma
''Sıradan bir insan iyiyi ya da kötüyü dışarıdan, yani bir atlı arabadan ya da bir çalışma odasından bekler. Düşünen bir insan ise kendinde bulur.''
Reklam
''Yalnız kalmadan hakiki mutluluğu bulmak mümkün değildi.''
48 syf.
·
Puan vermedi
Herkese selam. Zweıg bu kısacık eserinde bize yalnızlığı, şöhreti ve o kalabalıklar içinde var olmayı anlatıyor. Fransız sarayından hatta Paris’ten sürgün edilen bir kadının ihtiraslı hırsı ve o şöhretli ,eğlence hayatının dolup taştığı yerden sürgün edilişini bir hikayeyle bize sunmuş. Herkes tarafından beğenilen, arzu duyulan, saygı gösterilen biriyken bir anda kimsenin sizi önemsemediği bir hayat düşünün ? Alıştığımız o statüyü korumak isteriz hep. Kadının o şöhret içinde kendinden kaçarken aslında yalnız kalınca ne kadar kalabalıklaştığını gösteriyor. Tanıdık gelen sizi içine alacak bir hikaye. Kalabalıklar ve o yoğunluk içinde kendimizden çokça kaçabilme imkanımız varken kendimizle kalınca bir boşluğa düşeriz. Şu an ki dijital çağda pek mümkün olmasa bile. Yeniden dikkatleri çekmek için bir plan yapar ve bu plan insanın var olma, görülme isteğinin ne denli yoğun olduğunu gösterecek. Keyifli okumalar :)
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,1bin okunma
''Özlemini duyduğu şan,ölümüyle zorla elde etmek istediği ölümsüzlük,adının yanından teğet geçmişti : Yazgısı,önemsiz olayların tozuyla dumanının altında kalmıştır . ''
''O da kadınların çoğu gibi tümüyle başkalarının ruh halinden beslenirdi. Arzulandığı zaman güzeldi, zeki insanların arasında nüktedandı, gururu okşandığında kibirliydi, sevildiği zaman aşıktı.''
80 syf.
·
Puan vermedi
70 sayfalık bir hikaye sizi sayfalarca okumuşçasına etkileyecek. İnsan psikolojisini derinlemesine inceleyen bir kitaptı. Kitaba başladığım gibi bitirdim. İnsanın kendine yabancılaşması ve o süreçteki bunalımlarını ve daha sonra aydınlanmasını anlatıyor. Bazı cümleler var ki içinizde yaşadığınız ama itiraf edemediğiniz duygular olur ya onlardan bahsediyor. Karakterimiz sıradan bunalmış bir gününün gecesinde hayatı, duyguları tamamen değişir. Öyle bir değişir ki artık kendisinden eski ben diye bahseder. İlk gördüğümüz hali sıradan bir hayat süren ve kendine yabancı biridir. Ve o gün gelir bir hırsızlık hikayesiyle başlar ve kendini kumar psikolojisinin içinde bulur. Kötü diyebileceğimiz ve hata yapmaktan korktuğumuz tüm duyguları o an yaşamaya başlar ve yaşadıkça zevk alır. Bunları tasvirlerle öyle bir anlatıyor ki o duyguyu hissediyorsunuz. At yarışı oynanan kapalı bir alanda insanların daha fazlasını istemesi ve hayvani yönün ortaya çıkması aslında hayatımızı anlatıyor. Bir şeylerle yetinmeyip hep daha fazlasını istiyoruz. Zamanında veya şuan sizde o donuk bir hayat ve hiçbir şeyden keyif almayan bir hal sürüyorsanız bu kitap size göre. Bazı hisler kelimelerle anlatılamaz ,ben kendimden çok şey buldum kitapta. Bir insanın hayatının dışarıdan görünenle hiç örtüşmedi ve aslında kimsenin göründüğü gibi olmadığını anlatıyor. Yalnızlığın insan ruhunda uyandırdığı hisleri bu kadar iyi ifade etmek bir Freud hayranı olmasının bir getirisi olsa gerek. Kendi duygularını keşfeden bir insanın aç bir insanın yemek görünce onu hemen yemek istemesi gibi duygularını keşfeden insan da bunu doyasıya yaşamak ister.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143,9bin okunma
Reklam
"Beni bırakan insanlar, gelen giden kadınlar oldu, her defasında odada oturmuş camın dışındaki yağmuru seyreden biri gibi hissettim kendimi; doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum."
''Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.''
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.