Tam bir kumsal kitabı. Güneşin, ayın ve denizin tasvirini bir de canlı canlı izlediğinizi düşünsenize! Bu şekilde siz de empresyonist bakış açısı ile değerlendirebilirsiniz. Ama ben ne yazık ki kumsalda değil, dört dağın tam ortasında okudum hatta. Buna rağmen beğenimi, her zaman "kafa açıyor ya" dememe rağmen Katherine Mansfield'ın betimlemelerinin gücüne veriyorum.
Jonathan Trout'un cümlelerini çok heyecanlı ve hoş bulsam da yerine getirilemeyip pembe düşüncelerde kalmış teorileri sevmem. Jonathan farkındaydı ama bir o kadar da ardındaydı düşüncelerinin. En kötüsü de bu ya.