10, 66. Haldun Taner'in -1949 yılında- yayınlanmış ilk, "Tuş" ile birlikte dönemin siyasi çatışmalarına eleştiriler yönlendirdiği iki eserinden birincisi. Eserlerinin kronolojik olarak sıralanması yalnızca eserleri sıralamaktan ziyade, Haldun Taner'in yazınında yaşanan yıllar içerisindeki gelişimini de sırası ile inceleme fırsatını buluyoruz. Yaşasın Demokrasi (1949) ve Tuş'da (1951) Türkiye Cumhuriyet'in çoklu parti sistemine geçiş döneminde yazılmış iki nadide eseri. Değişim karşısında sessiz kalmak yerine bir muhalif, bir sanatçının yapması gerekeni yapmış, eserlerinde siyasi çekişmelere de mizahi bir bakış açısıyla yer vermiştir. 1961'de yaşanacak olan askeri darbede de 147'ler arasında yer alacak, Mina Urgan, Sabahattin Eyüpoğlu'yla birlikte siyasi kimliklerinden ötürü akademiden ihraç edilenler arasında yer alacaktır. Yaşasın Demokrasi'de bürokrasi ve siyasi mekanizmalara sunulan eleştirilerin yanı sıra yoksulluk, yalnızlık, kadın/erkek ilişkilerini de konu edinen hikayeler yer alıyor ki çoğunluğu da bahsi geçen temalardan meydana geliyor. Zaman içerisinde Haldun Taner siyasilere yönelttiği eleştirilerini Kabare'ye taşıyacak, hikayelerinde siyasi konulara öncesinden daha az yer verecektir. Şiirsel dilin bir yeti olduğu Haldun Taner'in herhangi bir döneminde ve eserinde tökezlememesinden anlaşılıyor. Birçok yazarın aksine biyografisinden beslenmek yerine hayal ürünü ve gözlem gücü ile eserlerini kaleme alması yeteneğinin yalnızca dil üzerinde olmadığını kanıtlıyor. Haldun Taner'e duyduğum sevgiyi, saygıyı, hayranlığı kelimelerle, paragraflarla tarif etmek mümkün değil. İyisi mi Yaşasın Demokrasi'den bir hikayeyi paylaşayım da belki Haldun Taner'i tanımayan bir kimsenin tanımasına vesile olurum.

Yaşasın DemokrasiHaldun Taner · Yapı Kredi Yayınları · 2016197 okunma

·

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.