"İnsan, işte şu devirde her şey oldukça anlaşılmışken, anlaşılmayan bir muamma." • Kitabın baş kahramanı olan Raci, sürekli bir sorgu halinde ve şüphe içerisindedir. Sorularına istediği cevapları bulmak ve içindeki şüphe ejderhasını susturmak ister. Bir gün hep gitmek isteyip de bir türlü uğramadığı mezarlığa gitmeye karar verir. Orada Aynalı Baba lakaplı biriyle karşılaşır ve Aynalı Baba'nın yardımıyla manevi seyahatlere çıkar. Her seferinde Aynalı Baba'nın ney üflemesiyle başlayan bu seyahatlar, Raci'nin aklındaki soruların cevaplarını bir nevi yanıtlamaktadır. Bu seyahatlerde Buda'yla Hiçlik Zirvesi'ne, Yunan tanrılarının bulunduğu Olimpos Dağı'na, Hürmüz ve Ehrimen'in savaş meydanına, Simurg'un sırtında Merih gezegenine, Kaf Dağı'na ve daha birçok yere gider. Raci hakikatin peşinde birçok âlemde, boyut ve mekânda dolaşırken bize de yazarın felsefi düşünceler, tasavvuf, mitoloji, dinler tarihi üzerine kurduğu bu gerçeküstü romanı okumak hatta Raci ile birlikte yaşamak kalıyor. Her ne kadar dili ağır ve anlaşılması, idrak etmesi zor olaylar olsada kitabı güzel ve olağanüstü yapan şeylerin bunlar olduğunu düşünüyorum. Ben severek okudum sizlere de tavsiye ederim.

A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,7bin okunma

··

1.311 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.