"Neden diz dövüyorsunuz? İsa'da çarmıha gerilmedi mi? Onun öldüğü şekilde ölmek mutluluk değil mi?" (S.391) Bir avukat arkadaşım son zamanlarda mahkumlar arasinda "Quo Vadis" isimli kitabın popüler olduğunu söyleyince ne zamandır listemde olan kitabı biraz öne aldım. Zaten 2023 yılı için hedeflerimden biri de ertelediğim kitapları bitirmek! Kitabı Literatur yayinlarindan seçme nedenim ise hem sevgili @ipekdadakci 'nin "Tarih içinde roman, roman içinde tarih" serisine dair yaptığı övgülerin aklimda yer etmiş olması hem de yaklaşık 2 sene önce yine bu dönemlerde okudugum "Baldırıçıplak hayırseverler" kitabıyla kurduğum yayinevi sevgisi :) Galiba her sene Ocak ayı bu şekilde geçecek. Gelelim kitaba! Şöyle ki; kitabin yarısına kadar gelmek beni biraz zorladi. Çünkü yapışık, saplantılı bir aşk hikayesini okumak benim için hiç kolay değildi. Türk filmlerini aratacak kadar obsesif bir bağlılık hissi bence normal bir psikoloji olamaz. Hele de bir erkeğin bir kadını saçlarından sürükleyip, onu zorla götürmek isteyeceği hayaller kurması cidden fenalık getirebilir. Sonrasinda kahramanlarımız Leyla ile Mecnun hikayesinden çıkarak, Leyla'sini ararken Mevlasi'ni bulan Mecnun misali dine karşı sempati duymaya başlayınca işler biraz daha normalleşiyor. Çünkü Neron, Roma'yı yakarken kendine bu suçu yapıştirabilecegi kurbanlar bulmalı ve hali hazırda onları bulmuş oluyor. İşte tam da bundan sonrası deli bir devlet yöneticisinin kitleleri ardından nasil sorgusuzca surukleyebilecegi ve masum insanlara ne kadar işkence edilebileceği ile ilgili olunca su gibi akıp gitti kitap. Sadece ilk yarısı gibi olsaydı okudugum en kötü kitaplar arasina girebilecekken, ikinci yarısı ile başka bir boyuta taşındı. Tarih seven her okuru etkileyebilecek bir kitap. Keyifli okumalar dilerim.

Quo Vadis?Henryk Sienkiewicz · Literatür Yayıncılık · 2009218 okunma

·

121 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.