Bir kenarda kumlara uzanmış kitap okuyordum. Yeni tanıştığım genç aklımdan daha yeni çıkmıştı ki kitabımın üzerine bir gölge düştü; bu Cevher'in gölgesiydi. Hem yakıcı öğleyin güneşinden hem de kızgınlığından dolayı yüzü kıpkırmızı olmuştu. Gözlerini beni delercesine üzerime dikmişti:
" - Dün şeref yoksunluğu hakkında konuşmuştuk