Yüzbaşı, alevler arasında yanan bir kulübenin yanında, on dört yaşlarında olduğu tahmin edilebilen bir çocuk buldu.
Kanlar içindeki sağ kolundan beyaz bir kemik parçası fırlamıştı, bir bıçakla bilenmiş gibi, sivriltilmiş gibi bir kemik parçası.
Yüzbaşı bir tercüman aracılığıyla sordu ona:
- Vietkonglar nerde?
Çocuk sessiz sessiz onun yüzüne bakmakla yetindi.
Yüzbaşı tabancasını çıkardı, çocuğun ayağının kenarına ateş etti.
Ama gözünü bile kırpmadı yumurcak.
Ve tek kelime söylemedi.