“Sağ ile sol, paylaşımdaki bir alan için rekabet eder ve her biri sorunlara farklı eğimler verse de ikisi de aynı sorunlarla uğraşır. Bu toplumsal alanın üç cephesi birey, tarih ve toplumdur. Sağ, politik programının merkezine tecrit edilmiş bir birim olarak tasavvur ettiği bireyi yerleştirir. …Solun programı da bireyi hedef alır, ancak onu piyasanın vahşi ormanında başkalarını alt eden hayatta kalma yalnız savaşçı olarak değil ilişkisel bir kendilik varlık ve kolektifin sorumlu bir parçası olarak algılar.”