Aslında benim için iyi ve kötü öğretmeni belirleyen derste ne anlattığı değil, bana kendimi nasıl hissettirdiğiydi. Aşağıdaki sorulara verilen cevaplar, o öğretmenin gözümdeki değerini belirledi.
Beni seviyor mu?
Bana değer veriyor mu? Başaracağıma inanıyor mu?
Özel olduğumu hissediyor muyum? Sorduğum soru ne kadar basit ya da aptalca olursa olsun, beni salak yerine koymadan sorumu yanıtlıyor mu? Yoksa bana aptal muamelesi mi yapıyor?
Beni cesaretlendiriyor mu? Yoksa umudumu mu kırıyor? (Üniversite sınavını kazanamayacağımıza emin olduğunu söyleyen öğretmenlerim oldu.) Öğrenciler arasında ayrım yapıyor mu?
Bu ülkede, üniversiteyi bitirene kadar devlet okulunda okudum. Genel olarak çalışkan bir öğrenciydim. Lise boyunca okulda iyi derecelerim oldu. Diğer yandan bir dersten zayıf alırken sonraki sene 100 aldığım da oldu. Değişen tek şey öğretmendi.
Dönüp geriye baktığımda en güzel yıllarımın bu sistemin içinde başarılı olmaya çalışarak geçtiğini görüyorum. Değer verdikleri tek şey aldığım notlardı. Ben de sisteme bir şekilde adapte oldum ve sınavlardan yüksek puanlar aldım. Ailem başarılarımdan dolayı benimle hep gurur duydu. Ancak içimde koca bir boşluk vardı. Ne kadar yüksek not alırsam alayım dolduramadığım bir boşluktu bu. Hep eksiklik hissediyordum.Günün sonunda iflah olmaz bir mükemmeliyetçiye dönüştüm.
Ne acı! Eğitim insanın içini doldurmalı, boşaltmamalı! İçinde koca bir boşluk olan insanın hayatı anlamlı, coşkulu ve güçlü olamaz. Mektup çok güçlü mesajlar vererek devam ediyor. Bugün geldiğim noktada, kendimizi eze eze alınan notların, okul derecelerinin beş kuruş etmediğini düşünüyorum. Bunlar insanı mutlu etmiyor. Öz güven vermiyor.
Zannedildiği gibi iyi bir iş bile vermiyor. Güveni, sevgiyi, onayı sadece başarıya bağlıyor ve mutsuzluğun asıl kaynağı oluyor. Kalan yıllarımızı da bunu çözmek için harcıyoruz.
Öğretmenler bize kendimizi değerli hissettirsin, doğuştan getirdiğimiz potansiyelin ve farklılıkların ne kadar güzel olduğunu göstersin, hata yapmanın normal olduğunu anlatsın ve ne kadar hata yaparsak yapalım ilerlemeye olan inancımızı kırmasın yeter. Gerisini zaten hallederiz.