Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Elif gibi yapayalnız oluşa ve sabra dair
Bu geçici dünyada, insanlarin dilinden kurtulmak icin yalnızlık köşesine çekilmeli. Gerek ikiyüzlü gerekse dogruluk üzere olsun, her insan dilin cefa oklarindan kurtaramamıştır kendisini. Kötü düşünceli, eteğine yapışarak alıkoyar seni, melekler gibi göğe yükselmekten. Dicle'ye calişarak sed çekmek mümkündúr. Imkânsız olan kötü niyetlilerin dillerini baglamaktur. Alçaklar toplanır ve filan derviştir, ekmegine tuzak kurmuştur diye başkasına dil uzatırlar: Arkadas! Hak'ka kulluktan geri durma, insanlar ne düşünürse düşünsün. Allah razı olsun yeter. Insanların rızası buna bağlıdır çünkü. Insanların kötülüğünü düşünenler, Allah'tan habersizdir. BaşkasıIyla ugraşımaktan Allah'ı düşünmeye vakit bulamaz onlar. Hakikat yolunda bir adım ileri gidememiş, yanlış yola katılmışlardır. Kimi zaman bir sözü iki kişi dinler. Aralarında melekle seytan gibi fark olur. Biri ögüt olarak dinler sözü, öteki bir kusura çevirir gözlerini. Biri melek, diğeri şeytan gibidir. Karanlıkta çaresiz ve zavallı bir durumda kalan bir insan, Cemşidin dünyayı gösteren kadehinden anlar m? İster arslan isterse tilki, insanlardan kurtulamazsın, Yalnzlık köşesini cekilip, kimseyle görüşmeyecek olursan, yaptığna hiledir derler, şeytana benzetirler. Yüzü güzel, huyu cana yakın olana ahlaksız diye iftirada bulunurlar.Zengin olanın derisini yüzerler gıybet ve dedikoduyla, Firavun gibi kendini beğenmiş ve mağrur' diye nitelerler. Yoksulsa eğer, yoksulluk ateşiyle yanıyorsa. uğursuz ve kara günlü diye çıkarırlar adını. Sıkıntı çekiyorsa bir fakir, beceriksizliginden derler. Arzusuna kavuşmuş bir zenginin başına musibet taşı düsse bunu ganimet bilir, 'malına mülküne kibirliydi, mutluluğun arasından felaketin geleceğini düşünmüyordu, ne gúzel oldu. Allah layığını verdi diye konuşurlar. Yúregi sefkat dolu bir yoksulun işi yoluna girer ve zenginleşirse, zehirli dişlerini gicirdatarak, felek alçak olmasa böylesi alçakları besler mi?" diye sorarlar. Çalışan birini görseler, 'ne kadar hırslı, hiç boş durmuyor, hep dünyaya çalışıyor diye suçlarlar. Çalışmayana, tembel adam, hazıra konmak, başkasının sırtindan geçinmek istiyor, ne olacak, dilenci!' diye aşagılarlar. Güzel sozlerle konuşana, boş ve saçma dilli; susana, hamamdaki nakış diye kulp takarlar. Sabreden, 'korkak' diye nitelenir. Yiğit olup kahramanca daranandan, 'deli bu adam der, kaçarlar. Az yiyip içene, kendinden sonralkilere mal biriktiriyor, aptal' derler. Güzelce yer ve içerse, 'ne pisboğaz, midesinin kölesi, obur' diye adlandırırlar. Zengin olup dıs górünüşe onem vermeyen filozollar gibi sade giyinse ve görünse, 'parasıni esirgiyor kendisinden' diye keskin kılıç sozünü vururlar.Bir kasır ve köşk yaptırarak, onu süseyen, yaldızlayan kimseye, 'gösterişe duskün' der, canından bezdirirler onu. Gezemeyen, 'karısinın dizi dibinden ayrılmamış insandan ne fayda umarsın? dive ayıplanır , adam yerine konmaz, Gezgin olana, 'serseri bir ayakla dünyayı geziyor diye derisini yuzerler ve 'azıcık serveti ve gücü olsaydı, ülkesini terk etmez, şehirden sehre sürülmezdi' derler. Bekar ise birisi, bedeni yeryüzüne gereksiz bir ağırliktir, yer onun yatıp kalkmasından inciniyor derler. Evlenmeya kalkışana, 'gönlü yüzünden çamura düşen merkebe benzedi' diye konuşurlar. Öfkelenecek olsa birisi, 'sersem, çılgın ve deli diye ad takarlar. Dayanıklı ve sabırlı olanı, 'çabasız, tembel ve miskin' diye adlandırırlar. Bulduğuyla yetinse, tutumlu olsa birisi, bu alçak da babasına benzedi, o da biriktirdi biriktirdi, özlem içinde bırakıp gitti' derler. Çirkine çirkin, güzele güzeldir diye sıkıntı verirler. Kim güven ve huzur köşesinde rahatça oturabilir? Allah'n Elçisi bile insanların dillerinden kurtulamadı. Insanlarn diline düşenin tek çaresi vardır: Sabır.
Sayfa 236
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.