Tek bir gül yetmez oldu zira. Dikeninde tek taş pırlanta yok ise. Oysa ne farkı vardı o pahalı taşların. Adı üstünde taş değil miydi sanki. Sokakta görüp de üzerine bastıklarımız ya da deniz kıyısında su üstünde kaydırdıklarımızdan ne farkı vardı onların. Belki daha berrak daha parlaktılar doğru. Az bulunuyorlardı o da doğru. Ama biz değil miydik onlara asıl değerini biçen? Ya da birileri değil miydi bu seçimleri bize yaptıran onları bizim için değerli kılan?
Sayfa 62 - İstanbul Yayınevi, 58.Baskı