ROMAN KARAKTERİ İNCELEMESİ
AGLAE IVANOVNA YEPANÇİN
(Budala,F.M.Dostoyevski)
Aynı romanın diğer kahramanı (Nastasya) dünya güzeli olarak lanse edilse de Aglae karakteri, bambaşkadır. Nastasya'nın güzelliği övüldükçe övülürken, dillerden dile anlatılırken Aglae için Nastasya kadar güzel denilir hem de Prens Mışkin tarafından. Aglae, annesi Lizaveta’nın dediği gibi bütün gün evinde oturup resim yapan, piyano çalan, örgü ören pasif bir ev kızı değildir. Romana darbesini vuracak kadar çok güçlü bir karakterdir. Karakter ve kişilik tahlilleri, çok gelişmiştir. Doyumsuz bir kitap okuma aşkı vardır. Yasaklı kitapları bile yalayıp yutarak okur. El bebek gül bebek bakılan, gelecek planları atfedilen evin gözdesi olan bir kız evlâdıdır. Lakin ruhu sonsuzluğa salınan bir kuş gibidir. Ruhunu serbest bırakma arzusuyla yaşamak ister gibidir. Çoğu zaman uçlarda yaşar. Tepkileri, ani ve agresiftir. Karşısındakinin kalbini kırmak pahasına da olsa patır patır ne düşündüğünü söyler. En mutlu anında bile sanki kafası dolu ve düşünceli gibidir. Coşkusu bile endişe taşır gibi durur. Prens Mışkin, Aglae’nin nazarında herkesten daha ahlâklı, daha saf herşeyden önemlisi adam gibi adamdır. “Tam Bir Beyefendi” tanımını dibine kadar doldurur, Prens Mışkin. Şayet gerçek hayatta böyle adama denk gelseniz düşünmeden kefil olacağınız tarzda bir adamdır kendisi.
Aglae karakterine tekrar dönelim ve bağlayalım konuyu;
Aglae, ailesinin yüksek tabakadan birisiyle evlenme arzusuna karşıdır. Bu sebepten dolayı Prens Mışkin’e aşık olmuştur. Aşkında oldukça obsesif ve kıskançtır. Mışkin’i kolundan tutup Nastasya'ya olan sevgisini test etmesi için götürür. Mışkin’in yaşadığı bir saniyelik bir tereddüt, Aglae’nin Mışkin ile ilişkisini bitirmesine sebep olur.
‘’... bakışları garipti; sanki çok uzaklardaki bir şeye ya da aslına değil, resmine bakıyormuş gibiydi.’’
Kitap incelemesinin tamamını ise aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz
#187018504
Sayfa 434 - Can YayınlarıKitabı okudu
·
33 görüntüleme
Eğer kişisel çıkarı ile dolaylı ya da direkt olarak bir yerlerde buluşabiliyorsa; Evet.
Yine Dostoyevski bu soruyu başka bir yerde cevaplıyor:
“…çünkü dünyada her şey kişisel çıkara dayalıdır." Dostoyevski
Kitabın sorguladığı sorulardan biri de bu. Tamamen iyi ve dürüst biri olmak başka insanları mutlu eder mi? Aglaya ve Mişkin arasındaki ilişki bu sorunun cevabını veriyor aslında.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.