Gönderi

328 syf.
·
Puan vermedi
Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hristiyan Sırp'tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada'ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise "Kalbimde iki kişiye yer yok" cevabını almıştı. Takvim yaprakları 6 Nisan 1992'yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere... Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda adeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu... Sonra da kader onu bir zamanlar 'hayır' dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış "Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?" demişti. Modern zamanlarda Avrupa'da yaşanmış bir soykırım'da, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları... ....... Şöyle bir takıntım var, kitapların arka kapak yazısını asla okumuyorum. Çünkü konusunu öğrenince, benim için hikâyenin heyecanı kayboluyor. Merak ederek okumayı seven birisiyim. Haliyle arka kapak yazısı az da olsa bir fikir veriyor ve bana göre merak etmemi engelliyor. O yüzden konusuna bakmadan okuyorum kitapları. Ama bu kitap istisna oldu diyebilirim. Tesadüfen arka kapağını okudum ve ilk defa merakım kaçmadı. Aksine o kadar merak ettim ki, hemen okumaya başladım. Tabi ki arka kapak yazısından ibaret değildi bu kitap. Beni hem üzen, hem de utanca boğan bir kitaptı. İnsanlığın nasıl olur da bu zulmü yapabileceğine aklım ermedi. 1992-1995 yıllarında Bosna'da Sırplar'ın Boşnak müslümanlara yaptığı soykırım ve zulmü anlatıyor Sinan Akyüz. O dönemdeki vahşeti görmesem bile iliklerime kadar hissettim. Bir kez daha anladım ki, masum olanlar her zaman zulme uğramaya mahkum. Ve buna sesini çıkarmayanlar da o zulmün bir parçası. Kitaba başlarken bu kadar etkileneceğimi, üzüleceğimi, utanacağımı bilmiyordum. Suada'nın gözünden bu akıl almaz katliamı okumak çok zordu ve yaşanılanların gerçek olduğunu bilmek daha da zorlaştırıyordu. Dünyanın bilmediğimiz kaç yerinde, kim bilir kaç insan daha bu kötü olayları yaşadı... Ve biz sadece okuduğumuz halde bile bu kadar etkileniyorsak, o insanların ne hissettiğini, ne kadar zorluk çektiğini düşünemiyorum bile. Umarım bu bitmek bilmez savaş sevdası bir gün son bulur. Her şeye rağmen Suada ve Tarık, bana hâlâ umut olduğunu gösterdi. Acı, her zaman yıkım getirmek zorunda değil. Bazen, en kötü acıları çeksen bile, mükafatını alıyorsun.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,4bin okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.