Ahmet Şerif İzgören’i severek takip ediyorum.Kitaplarını da severek okuyorum ancak bu kitabı çok severek okuyamadım.Sebebi yazar değil kesinlikle.Bazı kitaplar yazıldığı dönemde çok keyifli olurken,üzerinden zaman geçince aynı keyfi veremiyor.Bunun birkaç nedeni var.Birincisi tüketim çağının zirvelerindeyiz.Ortaya çıkan etkileyici hikayeleri/cümleleri çabucak tüketiyoruz.İkincisi İzgören’in kalıcı eserler verdiği muhakkak o yüzdendir ki sodyal medya aracılığı ile kitapta anlatılan hikayeler,yazılan cümleler çok kez karşıma çıkmıştı.Bu nedenle bildiğim şeyleri okudum çoğu kez.Kitap nelerden bahsediyora gelecek olursak.
Ortada dolaşan kişisel gelişim adı altında çok sayıda kitabın zararlarını,liyakatsizliği,basiretsiz yöneticileri,memuriyette dönen çirkin durumları,devletin boşa giden paralarını,dürüst ve işini iyi yapan memurların alay konusu olup yalnız bırakılmasını ve daha bir çok ortak sıkıntımızı anlatıyor.Elbette yazarın kendine has üslubu ile.Anlayana çok güzel dersler var kitapta.