Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Sana yalnız bir şey sormak istiyorum : Sen bir bavul dolusu sayfa okumuş olmalısın, belki bilirsin...." "De bakalım Zorba, nedir?" " Burada insanı şaşırtan bir şey oluyor patron... Bu tuhaflık içinde aklın şaşıyor. Biz çetelerin yaptığı bütün o alçaklıklar, hırsızlık, kıyımlar, Girit'e Prens Yorgos'u, yani özgürlüğü getirdi." Gözleri iyice açılmış, şaşkınca bana baktı. " Sır! "diye mırıldandı." Büyük sır! Dünyaya özgürlüğün gelmesi için bu kadar cinayetler ve alçaklıklar mı gerekli yani? Çünkü, oturup sana işlediğimiz cinayetlerde yaptığımız alçaklıkları saysam tüylerin ürperir. Fakat sonuç ne oldu? Özgürlük! Tanrı yıldırımını atıp bizi yakacağına özgürlüğü veriyor? Hiçbir şey anlamıyorum!... " Yardım istermiş gibi bana baktı. Bu sırrın kendisini çok üzdüğü ve bir çıkar yol bulamadığı belliydi. Üzüntüyle sordu: " Sen anlıyor musun patron? " Ne anlayacaktım? Ne söyleyecektim? Tanrı dediğiniz şey yoktur ya da Tanrı cinayetlerle alçaklıkları seviyor da ondan ya da bizim cinayet ve alçaklık dediklerimiz, savaş ve dünya özgürlüğü için gereklidir mi diyecektim? Fakat ben Zorba için başka bir açıklama yolu bulmaya çalıştım: "Gübre ve pislikten bir çiçek nasıl filizlenip beslenir? Varsay ki Zorba, insan gübre, özgürlük de çiçektir." Zorba yumruğunu masaya vurup, "İyi ama," dedi, "ya tohum? Bir çiçeğin bitmesi için tohum gerekli. Bizim pis içimize, böyle bir tohumu kim koydu? Bu tohum niçin iyilik ve namusla beslenip çiçek açmasın? Ve kanla pislik istesin?"
Sayfa 37 - Can YayınlarıKitabı okudu
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.