Molier'den yine çılgın bir komedi. Hem eleştiriyor hem yeriyor hem güldürüyor. Daha ne olsun. Bakış açısını çok sevdim okuması çok eğlenceliydi Scopinin dolaplarına göre daha eleştiri tarafı olan bir kitaptı/tiyatroydu. Konusuna gelecek olursak; zengin köylü George Dandin soylu ve güzel Angelique ile evlidir. Ancak George Dandin bu evlilikten hiç memnun değildir. Çünkü karısının kendisini yine bir soylu olan Clitandre ile aldattığına dair şüpheleri vardır. Olaylar George Dandin’in bu şüphesini karısının ailesi ile paylaşması ve onlara şüphesinin doğruluğunu ispat etmeye çalışmasıyla başlar. Oyun George Dandin’in bu şüphesinin peşinden giderken başına gelen komik olaylarla hızlanan bir tempoyla sürer. Moliere, George Dandin’in bu trajik – komik hikayesi ile buluşturuyor bizleri. Kitap boyunca George Dandin’iye de hak verdim karısı soylu hanfendiye de:) Dandini şöyle başlar tiyatroya; "Ah! Ne acayip oluyormuş şu asil hanımefendiler; benim yaptığım da iş değil. Gittim soylu bir aileyle yuva kurdum; başıma gelenler, benim gibi kendi halleriyle yetinmeyip, yukarılara göz diken köylülere ders olsun! Soyluluğa lafım yok, şüphesiz önemli şey, ama başa öyle belalar açıyor ki hiç bulaşmamak en iyisi. Başıma gelen onca dertten sonra, işin sonu nasıl oluyormuş öğrendim artık. O soylular bize, ötekilere, ailelerine girdik mi nasıl davranıyorlar, çok iyi biliyorum. Bizimle evlenmek için can atıyorlar ama kim olduğumuz umurlarında bile değil; sırf malımız mülkümüz için evleniyorlarmış. Ne kadar zengin olursam olayım, kendini daima benden üstün gören, adımı taşımaya hiç yanaşmayan, bütün paramı versem de kocası olma şerefini satın almaya yetmeyeceğini söyleyip duran bir kadınla aynı evi paylaşacağıma, içi dışı bir, iyi huylu bir köylü kızıyla evlenmiş olmak için neler vermezdim şimdi. George Dandin, George Dandin, şu dünyada yapılabilecek en büyük enayiliği yaptın. Kendi evimden korkar oldum; her gün ayrı bir kedere boğuluyorum." Soylu hanımımız; ANGELIQUE: Ben mi yemin vermişim? Size kendi isteğimle hiçbir şey vermedim ben, ne aldınızsa hepsini zorla aldınız. Nikahtan önce, sizinle birlikte olmayı isteyip istemediğimi sordunuz mu bana? Bana soracağınız yerde, gittiniz anneme, babama sordunuz; o halde bu evlilikte benim hiç payım yok, bu onlarla sizin aranızda, işte o yüzden eğer canınızı sıkan bir şey varsa, bunun suçlusu ben değil, onlardır. Gidin onlara anlatın derdinizi. Hiç bana bakmayın, size gelin benimle evlenin mi dedim sanki? Duygularımı hiçe sayarak beni aldınız, sizin arzularınıza bir köle gibi boyun eğmek zorunda değilim; izin verirseniz, ben eğlenmek istiyorum, gençliğimin bana sunduğu şu birkaç güzel günün zevkini çıkarmak" istiyorum der. Kendi çapında ikisi de haklı bence. George Dandininin biraz kadınları aşağılama dönemine uygun olarak hissettiriyor. Anjelik de haklı, mal gibi satmışlar kadını Allah Allah, Türkiye de hiç olmadı , olamazda böyle bir şey! Bugünkü evrene mesajımız mutlu olmak istiyorum huzurlu sağlıklı:) Okan Bayülgen'in Richard (tiyatrolar.com.tr/m/tiyatro/richard) Hayko Cepkin'in Jekyll & Hyde (tiyatrolar.com.tr/m/tiyatro/jekyl...) olsa da hiç hayır demem(: