Gönderi

İspanya'da gördüklerimizi artık uzakta kaldı diye aklımızdan çıkaracak, üstüne sünger çekecek değildik; tam tersine, tüm yaşananlar hem de çok daha canlı bir biçimde yeniden aklımıza düşüyordu. Hep İspanya'yı düşünüyor, İspanya'yı konuşuyor, düşlerimizde hep İspanya'yı görüyorduk. Ayardır, "İspanya'dan ayrılır ayrılmaz" Akdeniz sahilinde bir yere gider biraz kafamızı dinleriz, belki biraz balığa çıkarız deyip durmuştuk; oysa şimdi buradaydık ve can sıkıntısından, düş kırıklığından başka bir şey yoktu. Hava serindi, denizden esen rüzgarın ardı arkası kesilmiyordu, deniz tatsız ve çırpıntılıydı, rıhtımın kıyısındaki çakıltaşlarının üstünde pis köpükler, şişe mantarları ve balık bağırsakları yüzüyordu. Çılgınlık gibi gelebilir, ama ikimizin de içinden yeniden İspanya'da olmak geçiyordu.
Sayfa 205Kitabı okudu
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.