Gönderi

Sanırım, İspanya'da geçirdiğim o ayların benim için nasıl bir anlam taşıdığını çok iyi anlatamadım: Bazı olayları dışarıdan aktarmış olabilirim, ama hissettiklerimi tam olarak anlatmam olanaksız. Yazarak anlatılamayacak görüntüler, kokular ve sesler, hepsi birbirine karışıyor: Siperlerin kokusu, akıl almaz uzaklıklara uzanan dağlardaki gündoğumları, adamın içini titreten kurşun çatırtıları, bombaların gümbürtüsü ve ışıltısı; Barcelona sabahlarının saydam soğuk ışığı, insanların devrime hâlâ inandıkları aralık ayında kışla avlusundaki postal sesleri, yiyecek kuyrukları, kırmızı-siyah bayraklar ve İspanyol milislerin yüzleri; en çok da ateş hattında tanıdığım, şimdi kim bilir nerede olan, belki sakat kalmış, belki hapse atılmış milislerin yüzleri - umarım çoğu sağ ve sağlıklıdır. Hepsinin bahtı açık olsun, dilerim verdikleri savaşı kazanırlar ve bütün yabancıları, Alman'ını da, Rus'unu da, İtalyan'ını da İspanya'dan def ederler.
Sayfa 206Kitabı okudu
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.