Mesela Bereke "el-Hamdülillah"tan, yani Fâtiha ve Kur'ân'dan birkaç süreden başka bir şey bilmiyordu. Bunları da şartlarını tam olarak yerine getirip okuyamazdi. "Kāle, yekülü" nedir bilmezdi. Doğrusunu istersen Hemedânî'nin dilinden bir sözün düzenli bir şekilde söylendiği de görülmemiştir. Ancak ben biliyorum ki Kur'ân'ı doğru bir şekilde sadece o biliyor, fakat ben bilmiyordum. Elde ettiğim bazı bilgiler de onun sayesindedir. Ben bu bilgileri onun bana açıklayıp öğretmesi yoluyla değil, onun hizmetinde bulunmakla elde etmiştim.
Sayfa 41 - Aynü'l-Kudât El-Hemedanî