Otobiyografik üçlemenin ilk kitabı..
Kitabı okurken kilometrelerce uzaklıktaki Danimarkadan bahsedildiğini bilsem de sanki alt sokağımdan bir hikaye dinliyormuşum gibi hissettim. Kız erkek ayrımı, psikolojik şiddet ve bastırılmışlık hissi.. O kadar bizdenmiş gibi ki insan bunun her yerde olduğunu kabullenmek istemiyor belki.
Okurken sık sık aklıma Kafka geldi. Bilirsiniz babasıyla ciddi sorunları vardır Kafka'nın ve fiziksel olmasa da psikolojik şiddeti çoj net hissetmiştir, eserlerinde de bunu görürüz. Yazarın da annesiyle böyle bir ilişkisi var aslında. Küçükken sevilme isteğiyle başlayan ve ilerleyen zamanlarda anlamlandırmak istediği bir ruh hali. Sanırım yazar da Dünya haritasına baksa Kafka misali annesinin bir otoportresini görürdü. Üçlemenin diğer kitaplarını okumayı heyecanla bekleyeceğim. Yazarın intihar ettiğini biliyoruz ama onu bu sürece götüren diğer etkenler bence diğer kitaplarında da saklı olsa gerek.