Oradakilerin bazıları şu şekilde cevap verdiler:
Hz. İbrahim: -Saadet; çalışıp kazanmak ve kazanılanları başkalarıyla paylaşmaktadır.
Hz. Musa: -Saadet; nefsi, Firavun'un tutkuları gibi tutkulardan kurtarmaktadır.
Hz. Adem: -Saadet; şeytana ve Havva'ya uymamaktadır.
Konfüçyüs: -Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktadır.
Platon: -Daima yüce şeyleri düşünmektedir.
Aristo: -Mantık! İşte saadet!
Zerdüşt: -Saadet, karanlıkta kalmamaktadır.
Brahma: -Saadet mi? Zannedilen şeyin aksidir.
Hz. İsa: -Saadet; Maziyi unutmak, içinde bulunulan anı iyi değerlendirmek, geleceği düşünmemekle mümkündür.
Lokman Hekim: -İnsanlar bu kelimeyi bütün dertlerini bir sözle ifade etmek için icat etmişlerdir.
Hızır Aleyhisselâm: -Saadet, tutkuların giremediği gönüllerde aniden görülen bir hayalettir. Bu sözler üzerine Buda öfke ile ayağa kalkıp:
-Ey Beşeriyet! Saadet, yok olmanın güzel isimlerinden biridir. Nirvana! Ey Beşeriyet! Nirvana! dedi.