Bir Başyapıtı Anlatabilme ÇabasıHer yönüyle dört başı mamur muazzam bir eser.
Fahim Bey'i anlatmaya kelimelerim yetmez. Onu okuyup idrak etmeniz, yaşayıp hayatınıza dahil etmeniz gerek. Iste o zaman bugüne kadar yazılmış en nadide eserlerden birini okuduğunuzu anlayacaksınız.
Fahim Bey, hayalperest demeyeyim de hayali gerçekten öte hayatına dahil etmiş her yönüyle nev-i şahsına münhasır bir zat-ı muhteremdir. Okudukça onun sıradışı yönleriyle tanışacak ve gittikçe onu en sevdiğiniz roman kahramanları arasında en üst koltuğa oturacaksınız.
Kitap boyunca Fahim Bey'i hep başkasının ağzından dinleriz. Kendisine söz hakkı asla verilmez. Ancak ruhu daima sağ omzumuzda bizimle birlikte okur yazılanları. Gıyabında yazılmıştır tüm kitap. Bu da akla başkasının gözünde biz neyiz, nerde duruyoruz sorularını getirir.
Eserde Şinasi Hisar'ın hayata, ölüme, ihtiyarlığa, zamana ve daha nice şeylere dair muazzam tespitleri mevcut. Kitabın yarısının altını çizseniz bile azdır.
Hele yazarın üslubu. Allah'ım o nasıl kelime seçimidir. Nasıl bir ilmek ilmek metni dokunmaktır. Insan okurken kendinden geçiyor. Mest oluyorsunuz resmen. Şunu da belirteyim ki kullanılan Osmanlıca kelimelere aşina olmayanlar için bir parça ağır gelebilir. Ancak bu esere o efsunu katan da yine o kelimelerdir. Çıkarıp yerine günümüz Türkçesinden kelime koydunuz mu tüm büyüsü bozulur. Zaten çoğu kelimenin günümüz Türkçesinde tek kelimeyle karşılığını arasanız da bulamazsınız. O yüzden öz Türkçe meraklıları bu kitaptan uzak dursunlar.
Sayfalarca size Fahim Bey'i ve aslında okurken Fahim Bey'den öte "Biz"i okuduğumuzu anlatabilirim. Ancak kitabı temin edip bunun keyfine kendiniz varın. Zira okuyacağınız bu eser hemen favori eserleriniz arasında yerini alacaktır.
Tüm okuma planlarını bir kenara bırakın. Elinizde mevzutsa hemen okumaya, değilse de hemen temin etmeye çalışın. Zira hayat güzel kitapları erteleyecek kadar uzun değildir.
Kitaplarla kalın. Dostça kalın.