Pazartesi, Efendimiz'in (sav) nübüvveti açısından müjde verici hadiselerin yaşandığı gündür. Bunlardan en önemlisi dünyaya teşrifinin pazartesine rastlamasıdır. Ayrıca Hacer'ül Esved'i kaldırıp yerine yerleştirmesi, Cebrail aracılığıyla peygamberliğinin bildirilmesi, Medine'ye hicret etmek için Mekke'den ayrılması, Medine'ye varışı, gibi pek çok mühim hadise hep pazartesi gerçekleşmiştir. Dünyasını değiştirip Rabb'ine kavuştuğu gün de pazartesidir. )
O kutlu Nebi'nin (sav) gelişinden sonra binlerce pazartesi erir zaman tavında. Muştulu pazartesilerin yerini sendromlu pazartesiler alır. Nefisler azgınlaşır yeniden. Kapitalizm, bir tüketim çılgınlığını da beraberinde getirir. Irkçılık birçok masum insanın canını alır. Zaman dürülür sanki. Zamandan tasarruf için icat edilen eşya, akreple yelkovanın zembereğini bozar. Ne vakit sabah ne vakit akşam oldu bilenemez hale gelinir. Fast food kültüründen sevdalarımız da alır nasibini. Birden âşık olunanlar, birden silinir.
Başa gelen her hadise, insanla ve kâinatla olan ilişkiler, kendini tanıma ve bulma gayreti içinde olan her insan için Allah'ın hikmetlerini bildiren bir mektuptur. Ama insanın hakikati nazara alarak bu okumayı gerçekleştirmesi için bir öndere ihtiyaç vardır. Bu önder de tartışmasız Hz. Muhammed'dir (sav).
Cahiliye Devri'nde Efendimiz'in (sav) nuruna ne kadar muhtaç idi ise insanlık, modern zamanlarda yaşayan bizler de en az o kadar muhtacız. Efendimiz (sav), gerek kendi zatıyla gerek de Allah'ın bizzat kendisine bildirdiği Kur'an-ı Kerim ile karanlıkları aydınlatmıştır. Zaten Kur'an-ı Kerim'de O Sevgililer Sevgilisi'nin (sav) ahlakı resmedilmiştir. Kutsal kitabımız, her çağda ve her mekânda tazeliğini muhafaza edecektir. Ayrıca her çağda gönderilen veliler de Peygamberimiz'in (sav) görevini devralarak insanlığa kılavuzluk edeceklerdir. Allah'a ulaşmak isteyen kulların ellerinden tutarak bu yoldaki türlü tuzaklardan onları koruyacaklardır. Hasret çekmekten kuruyup çatlayan gönüllere ab-ı hayat sunacaklardır. Fanilikten ürkmesi fıtratına işlenen insanoğluna ebediyen mutlu olabilmenin formülünü vereceklerdir.
Sayfa 158 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.