Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mitolojiye göre, Kıbrıs adasında yaşayan heykeltıraş Pygmalion kendi hâlinde yaşayan, bekâr ve işine aşık bir heykeltıraştı. Pygmalion'un yaşadığı yerde yani Kıbrıs adasında ki kadınlar, âşk ve güzellik tanrıçası Afrodit'e yani diğer ismiyle Venüs'e saygı göstermediklerinden ve hatta onun tanrıçalığını kabullenmediklerinden, Venüs adanın kadınlarını lânetlemiş ve onları ahlâk yoksunu insanlar haline getirmişti. Kendine uygun bir eş arayan Pygmalion, lânetlemiş bu kadınlarla karşılaşınca, hayal kırıklığına uğramış ve evlilik düşüncesinden uzaklaşarak tamamıyla kendini sanatına adamış. Bu süreç içerisinde kendi kafasında şekillendirdiği kusursuz kadınının heykelini yapmaya başlamış. Fildişinden yaptığı heykel şekillendikçe, yaptığı eserin güzelliği karşısında büyüklenmeye başlamış ve en sonunda heykel bittiği zaman onu güzel kıyafetlerle ve mücevherlerle süslemiş. Pygmalion yaptığı heykelin, kusursuz ve çok güzel olduğunu görerek bu cansız nesneye aşık olmuş ve hatta dışarıda aradığı mutluluğu bulamayan bu adam, aşkına karşılık veremeyen bu cansız heykel için âşk acısı çekmeye başlamış. Evet, en sonunda istediği kadar kusursuz birine ulaşmış ama durum ortadaymış. Pygmalion yaptığı bu heykele Galatea adını verir. Heykele canlı bir kadınmış gibi davranmaya başlar, ona hediyeler alır, onunla uyur, onunla tek taraflı da olsa sohbet etmeye başlar. Ve zihninin bir kenarında her zaman asılı olan bir hayali vardır; heykel bir gün canlanacak, gerçekten ona eş olacaktır. Bu hayali gerçekleştirmek için sık sık Venüs'ün tapınağına gider, adaklar adar ve bu duasını dile getirir. Bir gün yine Venüs için düzenlenen şenlikte, "Siz tanrılar madem ki her şeyi yapacak güçtesiniz, bana da bir eş verin, fakat ne olur heykelime benzesin," diye dua eder. Şenlikten eve döndüğünde, heykelin olduğu yerde cansız bir şekilde durduğunu gören heykeltıraşın içini yine acı kaplar ama yatmadan önce büyük bir aşkla bağlı olduğu heykelini öpmeye gider. Öperken soğuk ve sert olan dudakların yavaş yavaş yumuşadığını ve sıcaklaştığını fark eder. Bir tedirginlikle heykelinden geri çekildiği zaman, heykel Galatea'nın canlandığını görür. Çaresiz aşka düşmüş bu adama acıyan Venüs, onun duasını yerine getirmiştir. O günden sonra tüm masallarda olduğu gibi Venüs'ün de kutsadığı bu çift mutlu mesut hayat yaşar.
Sayfa 58 - SAHI KİTAPKitabı okudu
··
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.