Akordeon sesi öldü.
Her hikaye herkesin kendisini tanımlamasını sağlar.
Coğrafyalar değişik olsada köylünün yaşam tarzı hep aynıdır. Kitapta konusu geçen küçük bir köy de bir kaç ailenin hikayelerini konu edinmiş, hikayeler bana tanıdık geldi. Eski köy hayatımdan kısa kesitler gibiydi.” Küçük yerlerin kanunları büyük olur” köy kanunları yazılı olmayan sözlü biraz da dedikodu tarzında kanunlardır.:)
Kitaptan alıntılar…
Köylüler artık varolmayacak.
Eskiden kentler, şu ya da bu şekilde köylüleri sözde artı-değerden vazgeçmek zorunda bırakarak, gida ürünleri bakımından köylere bağımlıydılar. Çok gecmeden dünyanın kırsal alanları, kendi kırsal nüfusunu beslemek icin, kentlere bağımlı hale gelebilir. Bu eğer olursa ya da olduğunda, köylüler artık varolmayacaklar…
Şimdi bu süreklilik, yalnızca köylülerin gelecegini ilgilendiren bir şey degil.Dünyanın birçok yerinde, günümüzde köylülüğü yok eden ya da aradan çıkaran güçler, bir zamanlar tarihsel ilerlemenin içinde barındıran Umutların çelişkisini temsil ediyor.
Üretkenlik, kıtlığı azaltmıyor. Bilginin yayılması, kesin bir demokrasiye yol açmıyor. Boş zamana kavuşma sanayileşmiş ülkelerde kişisel doyum sağlayacak yerde daha cok kitleselleşmeye, yol açıyor.
Yaşanan köylü ekonomisi hakında en kavrayışlı yazılar yazan kişi, Rus tarımcısı Çayanov'dur. Köylüleri anlamak isteyen kim varsa, başka bir çok şey arasında en çok Çayanov'a dönmelidir.
Kitabı okuduğumda aklıma sevgili Muzaffer Oruçoğlu geldi.! O da zamanında köylülerle çok muhatap olmuş, şu sözünü hep anımsarım “ köylü bir gün Allah’a gider ve peygamberi şikayet eder, sonra peygamber gelir şöyle söyler” Allah senin için hiç iyi şeyler düşünmüyor der”:)))
John Berger artı 
Fyodor Dostoyevski fark yok gibi, yakın hemde çok.
Dostum sen bu işi yapıyorsun:)))
··
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.