Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Ömer Seyfettin'in Falaka kitabını 3. sınıftayken okumuştum. İçinde birkaç hikaye daha vardı. Gayet hoş duruyordu aslında. Okuduktan sonra bir daha Ömer Seyfettin okuyamadım. Hâlâ nasıl hissettiğimi hatırlıyorum. Biraz o zamanki halimden şöyle anlatayım: Kitapta ilk defa duyduğum bir kelime vardı: "FALAKA" Kitabın adı niye böyle ki? Of bu ne biçim kitap. Dandik abidik bubidik kelimeler. Aa yine falaka. Ne ki bu falaka? Aileme sorayım o zaman.. Ne demek insanların ayaklarına sopayla vuruyorlar! E kitapta bunu bir de öğretmen ya da cami hocası çocuklara sonra da eşeğe yapıyor! E çocuklar eşeğe vururken gülüyor mu? Hem de sadece güldü, hapşırdı, öksürdü falan diye! Yazık değil mi? Kaşağı. Kaşağı ne ki? Kaşık mı ki? Yine değişik kelimeler... Kim yazmış bunu? Bir daha okumayacağım bu adamın kitaplarını. Ömer Seyfettin. Soy adı yok mu? Aa abisi niye kaşığı ezdi? Ama kardeşinin suçu değil ki? Hiç gelmeyecek mi o şeye? Çok büyük ceza değil mi? Kardeşi hastalandı. Ney ney? Ne hastalığı? Kuş bişey mi? Kardeş öldü.. Ama yazık.. Bu nasıl abi ve nasıl baba? Ben böyle bir abla olmayacağım. Falan filan.. Günlüğüme yazdıklarımdan da parçalar var. Böyle büyük bir yazarın kitaplarını okuyamadığım için ve ülkemizin bu büyük yazarın kitaplarını kısa öykü diye çocuk kitabı gibi değil; çocuk kitabı olarak bastıkları için ve bazı öğretmenlerin de çocuklara ,hâlâ, Ömer Seyfettin okuttuğu ve ülkemizde 'çocuk kitabı yazarı' diye bilinildiği için utanıyorum. (Abartı gelmesin daha fazlası var içimde) "Kısa kitaplar çocuklara, yani Ömer Seyfettin Uzunlar ve o tuhaf adlılar da büyüklere" 6. Sınıfa kadar bu algıyla kitap okudum. Bu kadar önemli eserler vermiş bir yazarın böyle bilinmesi çok kötü.
Falaka
FalakaÖmer Seyfettin · Parıltı Yayınları · 20146,7bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
183 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.