Elde Kur'ân gibi bir mu'cize-i bâki varken,
Başka bürhan aramak aklıma zâid görünür.
Elde Kur'ân gibi bir bürhân-ı hakikat varken,
Münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir?
Bu Mu'cizât-ı Kur'âniye Risalesi'ndeki ekser âyetlerin herbiri, ya mülhidler tarafından medâr-ı tenkid olmuş veya ehl-i fen tarafından itiraza uğramış veya cinnî ve insî şeytanların vesvese ve şüphelerine mâruz olmuş âyetlerdir. İşte bu "Yirmibeşinci Söz" öyle bir tarzda o âyetlerin hakikatlarını ve nüktelerini beyan etmiş ki, ehl-i ilhad ve fennin kusur zannettikleri noktalar, i'cazın lemeâtı ve belâgat-ı Kur'âniye'nin kemâlâtının menşe'leri olduğu, ilmî kaideleriyle isbat edilmiş. Bulantı vermemek için onların şüpheleri zikredilmeden cevâb-ı kat'î verilmiş.
Kur'ân Nedir? Târifi Nasıldır?
Elcevap: Kur'ân, şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi...
Ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvî dillerinin tercüman-ı ebedîsi...
Ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri...
Ve zeminde ve gökte gizli Esmâ-i İlâhiyenin mânevî hazinelerinin keşşâfı...
Ve sutûr-u hâdisatın altında muzmer hakaikın miftahı...
Ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı...
Ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifâtât-ı ebediye-i Rahmaniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhâniye'nin hazinesi...
Ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi...
Ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası...
Ve zât ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhan-ı katıı, tercüman-ı satıı...
Ve şu âlem-i insaniyetin mürebbisi...
Ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyet'in mâ ve ziyası...
Ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi...
Ve insaniyeti saâdete sevkeden hakikî mürşidi ve hâdîsi...
Ve insana, hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı dua, hem bir kitab-ı hikmet, hem bir kitab-ı ubûdiyet, hem bir kitab-ı emir ve dâvet, hem bir kitab-ı zikir, hem bir kitab-ı fikir...
Hem bütün insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci' olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi' bir kitâb-ı mukaddestir.
Hem bütün evliya ve sıddîkîn ve urefâ ve muhakkıkînin muhtelif meşreblerine ve ayrı ayrı mesleklerine, herbirindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvir edecek ve herbir mesleğin mesâkına muvafık ve onu tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütüphane hükmünde bir kitâb-ı semâvîdir.