Karınca, dost ile yabancı arasında ayrım yapar. Sir John Lubbock iki farklı yuvadan karınca aldı, onları viski ile sarhoş etti ve bilinçsiz bir haldelerken yuvaların birinin yakınına, bir miktar suyun yanına bıraktı. Yuvadan gelen karıncalar, bu yüz karası yaratıkları incelediler ve tartıştılar, sonrasında arkadaşlarını eve taşıyıp yabancıları suya attılar. Sir John, deneyi birkaç kez tekrarladı. Ayık karıncalar ilk sefer yaptıklarını bir süreliğine tekrarladılar -arkadaşlarını eve taşıyıp yabancıları suya attılar. Ama sonunda, ıslah etmeye yönelik çalışmalarının boşa gittiğini görün ce sabırları tükendi ve hem arkadaşlarını hem yabancıları suya attılar. Hadi bakalım -bu içgüdü mü, yoksa daha önce tecrübe etmedikleri yeni -kesinlikle yeni- bir şey hakkında yapılan düşünce dolu ve zekice tartışma mı? Karara varılmış, cezası tebliğ edilmiş, yargısı uygulanmış. Bu içgüdü mü? -çağlar boyu alışkanlıkla taşlaşmış düşünce mi -yoksa yeni olaydan, yeni durumlardan ilham alınmış, tamamen yeni bir düşünce mi?