3- Benim Üniversitelerim
Hatırlarsak yazarın, otobiyografisinin ilk kitabı Çocukluğumda; yaşamadığı bir çocukluk geçirdiğine tanık olmuştuk. Dedesinin evinde her gün aile içi şiddete, miras kavgalarına ve geçimsizliklere uyanıyordu.
Serinin ikinci kitabı, - otobiyografisi- Ekmeğimi Kazanırken'de ise dedesinin "Boğazımda madalyon değilsin ki, sürekli seni yanımda taşıyıp durayım," dediği yazarı, gençlik yıllarında kendi ayakları üzerinde duran, ekmeğini çeşitli işlerde çalışarak kazanmaya çalışan bir genç olarak okuduk.
Şimdi gelelim yazarın otobiyografisinin son kitabına.. Bakalım içinde neler var?
Ninesiyle son kez vedalaşan yazar, Üniversite okumak ümidiyle Kazan şehrinin yolunu tutar. Arkadaşının tavsiyesiyle Kazan'a yerleşir. Ama o da ne? Yoksulluk diz boyudur. Okumak şöyle dursun. Karnını doyurmak bile çok güçtür. Yazar da başlar kollarını sıvamaya..
Aynı merdivenin basamaklarını tek tek çıkmak gibi.. Hayat üniversitesinin basamaklarını tek tek çıkmaya başlar. Önce bir bakkal dükkanında işe girer. Sonra patronun yeni bir fırın açmasıyla fırıncı çırağı olarak çalışmaya başlar. Günlerini hem çalışarak hem de okuyarak geçirir. Hatta zaman zaman dükkana gelen dükkanda gizli gizli toplanan devrimci üniversite öğrencilerine katılır. Öğrencilerden kendi hayatlarının acımasızlığını, aylakları, serserileri, açlığı zülmü baskıyı, devlet ve kilise ilişkilerini, gençlerin bir araya gelerek Rus toplum yapısını umut ve cesaretle değiştirebileceklerini öğrenir ki yazarın zihnine devrimci siyasi düşünceler ufak ufak yerleşmiş olur.
Özetle Maksim Gorgi'nin, son otobiyografisi Benim Üniversitelerim'de; Kazan’daki üniversiteye girme imkânı bulamadığını, hayat üniversitesinin içinden geçtiğini okuyoruz.
Keyifli okumalar diliyorum . ๑ ◕‿◕ ๑